bursagorus.com.tr

Bursa’da deprem neden ‘Kocaeli’ne emanet?

ÖZEL HABER

Birinci derece deprem kuşağında yer alan ve riskli yapı stokuyla ülke genelinde olası bir depremden en ciddi boyutta etkileneceği düşünülen illerin başında Bursa geliyor. Kentte ‘Deprem Erken Uyarı Sistemi’ kuruluyor. Peki, iki üniversitesi bulunan Bursa’da bu süreci neden Gebze Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi yürütüyor?

Haber: N. Nuri Yavuz

Geçen hafta 23-24 Şubat tarihlerinde Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (AKKM) ‘Deprem Zararlarının Azaltılması Ortak Akıl Çalıştayı’ düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi ile AFAD iş birliğinde düzenlenen programa Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AFAD Başkan Yardımcısı İsmail Palakoğlu, ilçe belediye başkanları, kaymakamlar ve Bursa’daki bürokratlar katıldı.

20 YILDA 4 BİN 636 DEPREM

Çalıştay açılışında konuşan, AFAD çalışmaları ve depremsellik hakkında bilgi veren Palakoğlu, “Bursa'da son 20 yıl içerisinde büyüklüğü 0,5 ila 4,5 arasında değişen 4 bin 636 deprem meydana geldi. Bu veriler, Bursa’mızı ve Türkiye'yi depreme hazır hale getirmeye mecbur olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor” dedi.

AKTAŞ’TAN MANTIK ELEŞTİRİSİ

Başkan Aktaş, programda yaptığı konuşmada kamuoyundaki deprem ve kentsel dönüşüm algısını eleştirerek şunları söyledi: Arabamızda ufak çizik olsa, içimiz ah ediyor. Beyaz eşyamızı, evimizdeki mobilyamızı, arabamızı değiştirmek için devlete başvurmuyoruz. Maalesef deprem güvenliği olmayan evlerle ilgili her zaman devleti akla getiriyoruz. Dönüşüm için bırakın para vermeyi, ‘Üste ne kadar para alabilirim?’ düşüncesinde hareket ediyoruz. Üzülerek söylüyorum ama bu mantıkla depremle alakalı kentsel dönüşüm içerisinde olmamız mümkün değil. Deprem de trafik ve çevre gibi bir kültürdür. Deprem gerçeğini hatırlamak değil varlığını bilerek, her bireyin bu gerçeği kabul ederek, kendince tedbirleri alma noktasındaki sorumluluğunu yerine getirmesi gerek.

VALİ CANBOLAT’TAN UYARI

Vali Canbolat ise toplantıda yaptığı hitapta bir dizi uyarılarda bulundu: Tarihten bizlere büyük miras olarak gelmiş Bursa’mızın tüm varlıklarının saniyeler sürecek depremle yok olmasını istemiyorsak; herkesin gerçekleri bir kez daha derinden düşünmesini, sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmesini ve tüm kurumlarımızın depremle mücadelede elinden geleni fazlasıyla ve sanki yarın deprem olacakmış gibi yapmasını bekliyoruz.

Çalıştayın ilk oturumunda Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, ‘Deprem Zararlarının Azaltılmasında Teknolojinin Kullanımı’ başlıklı sunum yaptı ve yeni teknolojiler hakkında bilgi verdi.

BURSA, İSTANBUL’DAN RİSKLİ

İlk oturumda ‘Deprem Zararlarının Azaltılmasında Bursa İlinde Örnek Uygulamalar’ başlıklı sunum yapan Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, “Kocaeli Üniversitesi olarak Bursa’ya deprem erken uyarı sistemini 2006’da kurmak istedik maalesef gerçekleştiremedik’ dedi. Marmara bölgesindeki fay hatları üzerine değerlendirme yapan Prof. Dr. Barış, “Özellikle İstanbul açıklarındaki fayın çok konuşulduğunu biliyoruz. Ama fayın dağılımlarına bakıldığında Bursa ve civarındaki bölgelerin, İstanbul’a nazaran çok daha fazla tehlikeyi barındırdığını unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla önlem almamız gereken husus, İstanbul’a nazaran biraz daha fazla” uyarısında bulundu.

GEMLİK VE MUDANYA

Bursa’nın birçok bölgesinden geçen fayların aktif olarak deprem ürettiğini vurgulayan Prof. Dr. Barış,İznik-Mekece fayı gibi tarihte en az 7 kez kırılmış fayların da deprem üretme potansiyelinin ve riskinin çok yüksek olduğunu unutmamamız gerekiyor. 1999 depreminden sonrası ‘İstanbul’un deprem riskinin çok yüksek olduğu’ konuşuluyor. Özellikle 99 depremiyle Batıdaki bölgelere aktarılan gerilme nedeniyle sismik riskin arttığı söyleniyor. Ama Batı’da kuzey kol İstanbul açıklarına giderken orta ve güney kolda Yalova/armutlu, Bursa/Gemlik-Mudanya gibi faylar var. Dolayısıyla riskin sadece İstanbul’da değil Yalova ve Bursa’nın daha büyük risk taşıdığını unutmamamız gerekiyor” dedi.

DEPREM ERKEN UYARI SİSTEMİ

AFAD, Gebze Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi iş birliğinde Bursa’da deprem erken uyarı sistemi kurulacağını duyuran Prof. Dr. Barış, “Projenin yürütücülüğünü ben yapıyorum. Gebze Teknik Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Bursa ve Yalova il AFAD ile Ankara AFAD’da deprem daire başkanlığındaki değerli arkadaşlarımızın ortaklaşa çalıştığı bir projedir. Deprem erken uyarı sistemi, öncelikle 2002’de İstanbul’da kuruldu. Türkiye’de ilk defa yerli ve milli olarak yapılan uygulama AFAD ile birlikte sürdürdüğümüz Bursa deprem erken uyarı sistemidir. Ve muhtemelen biz, bu projeyi haziranda tamamlayıp AFAD’a teslim edeceğiz. Kullanımına alacağız. Ondan sonra da Marmara’daki tüm bölgelere bu çalışmayı yapmayı düşünüyoruz” bilgisini paylaştı.

PROJENİN AMACI NEDİR?

Deprem erken uyarı sisteminde amacın depremi önceden haber vermek olmadığını belirten Barış, “Meteoroloji erken uyarı ile deprem erken uyarı birbirinden farklıdır. Deprem erken uyarı, deprem olduğu anda bilgisayar teknolojileriyle fazla sayıda sensör ve sismik algılayıcıyla depremin yerini, büyüklüğünü ve ivmesini belirleyerek ikincil, üçüncül dalgalar şehre ulaşmadan hareketleri sistemleri kesmek, doğal gazı kapatmak, elektrik akışını durdurmak, tramvay veya hızlı treni durdurarak olası can kayıpları, yaralanmaları ve elbette ekonomik kayıpları önlemek amacındadır. Bu, depremi önceden haber verme projesi değildir. Dünyada böyle bir sistem yoktur. Bu, sadece zarar azaltmak için kullanılması gereken teknolojidir. İstanbul’da var. Bu sinyalin kullanıcıları; Sayın Vali, Büyükşehir Belediyesi, sanayicilerdir” ifadelerini kullandı.

---

BURSA’DA ÜNİVERSİTE YOK MU?

Bursa’da deprem nedeniyle meydana gelebilecek hasar ve kayıplar göz önünde bulundurulduğunda depremi önceden bilmese de artçı sarsıntıları haber veren sistem; yangın ve su baskını gibi vakaların önlenmesi açısından önem arz ediyor. Peki, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) varken Bursa’da deprem erken uyarı sistemi neden Gebze Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi tarafından kuruluyor? Çünkü Bursa’daki her iki üniversitede de jeoloji ve jeofizik mühendisliği bölümleri bulunmuyor. Bursa’nın depremselliği düşünüldüğünde kentin üniversitelerinde depreme dönük araştırma yapacak akademik kadro eksikliği bir tartışma konusu olarak ortada duruyor. Öte yandan dünyanın en riskli deprem ülkelerinden biri olan Türkiye’de söz konusu bölümler tercih edilmiyor ve boş kontenjanlar nedeniyle bu bölümler kapanma tehlikesi yaşıyor.

İSTATİSTİKLER NE DİYOR?

Yükseköğretim Kurumu’nun 2021 yılı istatistiklerine göre Türkiye’de 9 üniversitede jeoloji mühendisliği bölümü bulunuyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Hacettepe Üniversitesi’nde söz konusu bölüm kontenjanları dolarken Akdeniz, Ankara, Çukurova, Dokuz Eylül, Fırat ve İstanbul üniversitelerindeki jeoloji mühendisliği bölümleri boş kaldı.

KONTENJANLAR BOŞ KALDI

Örgün eğitim istatistiklerine göre 20 kontenjanlı Akdeniz Üniversitesi jeoloji mühendisliği bölümüne 5 öğrenci yerleşti. 40 kontenjanlı Ankara Üniversitesi jeoloji mühendisliği bölümüne 28 öğrenci girdi. 15 kontenjanlı Çukurova Üniversitesi jeoloji mühendisliği bölümüne 2 öğrenci yerleşti. 20 kontenjanlı Dokuz Eylül Üniversitesi jeoloji mühendisliği bölümüne 5 öğrenci girdi. 10 kontenjanlı Fırat Üniversitesi jeoloji mühendisliği bölümü boş kaldı. 30 kontenjanlı İstanbul Üniversitesi jeoloji mühendisliği bölümüne 13 öğrenci yerleşti.

JEOFİZİK ÖĞRENCİ ÇEKMİYOR

Türkiye’de 5 üniversitede jeofizik bölümü bulunuyor. 2021 tercih döneminde sadece İstanbul Teknik Üniversitesi bu bölümü doldurdu. Ankara, Dokuz Eylül, İstanbul ve Kocaeli üniversitelerinde jeofizik bölümleri dolmadı. Jeofizik mühendisliği için Ankara Üniversitesi 8, Dokuz Eylül Üniversitesi 1, İstanbul Üniversitesi 12 ve Kocaeli Üniversitesi 1 öğrenci bulabildi.

TARTIŞMA KONUSU

Bu istatistikler ışında değerlendirildiğinde mevcut bölümler boş kalırken Bursa’daki üniversitelerde jeoloji ve jeofizik bölümlerinin açılmamasının nedenleri anlaşılıyor. Ancak deprem ülkesinde bu alana yönelik uzman yetiştirmek üzerine açılan bölümlerin boş kalmasının nedenlerini araştırmak da gerekiyor.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.