bursagorus.com.tr

Ormanda dikili stokçuluk yapılıyor!

ÖZEL HABER

Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) ihale sisteminde değişikliğe giderek artık ormanda dikili halde tomruk satışı yaptığını belirten AHŞAPDER Başkanı Erkan Kalafat, “Bu sistem değişmeli. Orman alanı büyük olduğu için dikili ihalesine küçük firmalar giremiyor. İhaleyi alan büyük firmalar ise ya kesim yapmıyor ya da kestiği ürünü stokluyor. Bu sistem, tekel ve stokçuluğa neden oluyor” dedi.

Haber: N. Nuri Yavuz

Ahşap Sanayicileri ve Profesyonelleri Derneği (AHŞAPDER) Başkanı Erkan Kalafat, sektördeki gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Sektördeki sorunların tüm paydaşlarca ele alınabilmesi, sanayici ve mühendisleri bir araya getirme fikriyle AHŞAPDER’in kurulduğunu belirten Başkan Kalafat, “Derneğimizde profesyoneller grubunu; ağaç işleri endüstri mühendisleri ve orman endüstri mühendisleri oluşturuyor” dedi. AHŞAPDER’in Bursa merkezli olarak kurulduğunu ve 3 yılı doldurmak üzere olduğunu belirten Kalafat, “Bursa ağırlıklı olmak üzere yaklaşık 65 üyemiz var. Mobilya ahşap sektöründe sanayici, iş adamı ve profesyonel olarak ülkenin farklı bölgelerinden üyelerimiz de var ki merkezi Bursa olsa da ülke çapında bir derneğiz. Pek çok toplantımızı da diğer şehirlerde yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

ONLİNE PROGRAMLAR

Dernek olarak salgın döneminde online olarak çok sayıda seminer ve panel düzenlendiklerini ifade eden Kalafat, “Yaklaşık 70’e yakın program yaptık. Katılımın çok iyi seviyede olduğu ve sektörün ihtiyacı olan konuları ele alan ücretsiz seminerler düzenledik. Ki bunlar kamuya açık şekilde sosyal medya platformlarında da yayınladık. Paneller; sektördeki patronlar, yöneticiler ve öğrencileri de bir araya getiren programlar oldu” bilgisini paylaştı.

TOMRUK ALAMIYORUZ

AHŞAPDER olarak sektörde konuşulmayan konuları gündeme getirmek istediklerini vurgulayan Kalafat, “Mesela inşaat sektöründe bir maliyet var. Ve bunun neden kaynaklandığının konuşulması lazım. Betonarmenin dışında en büyük kalem ahşap, fakat ahşap konuşulmuyor. Binalarda ahşap mühendislerinin esamesi okunmuyor; imza yetkileri yok, bu konuda bir çalışma yapılmalı. Başka birçok sıkıntı var. Örneğin tomruk alamıyoruz veya pahalı alıyoruz. Çünkü tomruk temininde son 5-6 yıldır tek kaynağımız devlet, önceden yurtdışından tomruk alabiliyorduk” dedi.

ÖNLEM ALINMALI

Başkan Kalafat, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “MDF ve sunta üretiminde dünyada üçüncü, Avrupa’da ise birinciyiz. Ama bir yandan da orman varlığımızı tüketiyoruz. Yıllık 20 milyon metreküp ağaç üretiliyor. Bunun 12-13 milyonunu MDF ve sunta üretimi kullanıyor. Yani biz yarı mamulümüzü, hammaddemizi dışarıya veriyoruz. Tesislerimiz çok hızlı ve dünyaya mal satıyoruz diye övünüyoruz ancak katma değerli ürün ihraç etmiyoruz. Biz, ‘buna dur diyelim ve mobilya üretelim’ diyoruz. Çünkü mobilya, çok daha katma değerli… İçerde mobilya üreticileri, MDF ve sunta bulmazken bunların üretimi ve dışarıya satışına yönelik yeni yatırımlar devreye giriyor. Bununla ilgili önlemler alınmalı. Geçmişte bazı dönemlerde uygulandığı gibi ağaç varlığının dışarıya satışını yasaklamalı veya endüstri ya da şahsi ormanları hayata geçirmeliyiz. MDF üreticisi, kaç milyon metreküp hammaddeye ihtiyaç duyuyorsa tahsis edilecek hazine arazisinde o kadar orman kurmasına izin verilmeli. Yıllık 20 milyon metreküplük üretim her geçen yıl artıyor ve orman mühendisleri, orman varlığına bu kadar girilmemesi gerektiğini söylüyor. Ancak bu 20 milyon metreküplük üretim MDF, sunta ve mobilyaya yetmiyor. Bizim savunduğumuz ‘Ahşap Konut Sistemi’ne nasıl geçiş için bir 20 milyon daha lazım. Bunun için de hızlı ağaç türleriyle yetiştiricilik yapılması gerekiyor.”

SINIF SORUNUMUZ VAR

Fidan dikim kampanyalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Kalafat, “Bunların bir kısmı tutmayacak. Halk fidan dikimi konusunda istekli ama bunun bilinçli yapılması lazım. Toprak türüne göre hangi ağacın dikilebileceğini araştırmadan biz, her yere çam dikiyoruz. Ama ihtiyacımız çam mı? Bizim hızlı yetişen türlere ihtiyacımız var. Bir de sınıf sorunumuz var. Ağacın ilk 3-4 metresi önemlidir. Çünkü o kısımda çok budak olmuyor. Birinci sınıf üretim için ağacın hızlı büyümesi ve budak yapmaması gerekiyor. Yapı kerestesinde budak kullanılmıyor. Gelecekte ahşap konut sistemine geçildiğinde budaklı keresteyi kullanamayacağız. Fakat ülkemizin de yüzde 90 üretimi budaklı kerestedir. Birinci sınıf ağaç üretimimiz çok düşük” ifadelerini kullandı.

MÜHENDİS GEREKİYOR

Türkiye genelinde mobilya ve ahşapla ilgilenen yaklaşık 73 bin firma olduğunu belirten Kalafat, buna karşılık söz konusu firmalara arz edilen mühendis sayısının 7 bin olduğunu ifade ederek “5531 sayılı kanuna göre sektörde 25 kişiye ulaşan her firmada 1 mühendisin çalıştırılmasını zorunlu kılıyor. Üniversitelerimizin ağaç işleri ve orman endüstri mühendisliği bölümlerinden daha çok mezun vermesi gerekiyor. Beraberinde firmaların da bu konuda bilinçlendirilmeli” diye konuştu.

TEKEL VE STOKÇULUK

Ukrayna-Rusya savaşının ahşap sektörünü fazla etkilemediğini savunan Kalafat, “Biz, tomruk ithalatının çok büyük kısmını bu iki ülkeden yapıyorduk. Fakat son dönemlerde Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) üretimini artırması ve sistemi değiştirmesiyle ithalat azalmıştı. Eskiden OGM, belirlediği bölgedeki ağacı kesip, depolayıp ihale yöntemiyle satıyordu. Şimdi sistem değişti. Artık ormanda kesilecek bölgeyi gösteriyor ve ihaleye ormanda dikili ağaçlar için giriliyor. İhaleyi kazanan kendisi kesip taşıyor. Bu tehlikeli bir gidişat aslında çünkü ihale edilen alanın dışında da kesim yapılabiliyor. Bu konuda kontrol sağlanamadığı söyleniyor. Bu dikili sisteminin değişmesi gerekiyor. Dikili sisteme küçük firmalar giremiyor. Alanlar çok büyük olduğu için büyük firmalar ihaleye giriyor. Bunlar da tomruğu kesmiyor ya da kesip ormanda bırakıyor. Çünkü fiyatın artmasını bekliyorlar. Patates ve soğanda yapılan stokçuluk gibi. Dikili stokçuluk yapılıyor. Bu sistem, tekel oluşmasına neden oluyor” değerlendirmesinde bulundu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.