bursagorus.com.tr

Şimdi Yeni Hedef: Paris

Şimdi Yeni Hedef: Paris
SPOR

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle geçen yıl ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları, bu yıl 23 Temmuz ile 8 Ağustos tarihleri arasında Japonya’da düzenlendi. 32’nci kez gerçekleştirilen dev organizasyona katılan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) öğrencisi 3 sporcu, 2024 yılında düzenlenecek Paris Olimpiyat Oyunları’nda daha büyük başarı hedefine kilitlendi.

Haber: Bursa Görüş

Dünya genelinden yaklaşık 11 bin sporcunun buluştuğu Tokyo 2020’de 39 altın, 41 gümüş ve 33 bronz ile en çok madalya alan ülke ABD oldu. Onu 38 altın, 32 gümüş ve 18 bronz ile Çin izledi. Ev sahibi Japonya ise 27 altın, 14 gümüş ve 17 bronz ile üçüncü sırada yer aldı.

TÜRKİYE İÇİN REKOR

Türkiye, 18 branşta 108 sporcu ile katıldığı Tokyo 2020’de, 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 13 madalya kazandı ve bu en fazla madalya kazanılan olimpiyat oyunları olarak tarihe geçti. Kazanılan madalyaların beşi, kadın sporculardan geldi.

ŞAMPİYONLAR

Okçulukta milli sporcu Mete Gazoz ile boks 69 kiloda Busenaz Sürmeli altın madalya kazanarak olimpiyat şampiyonu oldu. Boks 51 kiloda Buse Naz Çakıroğlu ve karatede Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) öğrencisi Eray Şamdan gümüş madalya aldı.

3 BRANŞTA İLK MADALYA

Hakan Reçber tekvandoda, Rıza Kayaalp, Yasemin Adar ve Taha Akgül güreşte, Ferhat Arıcan jimnastikte, Ali Sofuoğlu ve Merve Çoban karatede bronz madalya kazandı. Türkiye; jimnastik, okçuluk ve karatede ilk kez madalya kazandı.

TARİHE GEÇTİ

Bursa Büyükşehir Belediyespor sporcusu ve Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) öğrencisi Hatice Kübra İlgün, tekvando 57 kiloda bronz madalya alarak kente ilk olimpiyat madalyası kazandıran sporcu olarak tarihe geçti.

Uluslararası organizasyonda Bursa ve BUÜ adına önemli bir temsil gerçekleştiren milli sporculara ve Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ile olimpiyatta yakalanan bu başarının sırrını sorduk.

BU BAŞARILAR ZİHNİYET

DEĞİŞİMİNİN SONUCU!

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz:

Bu başarı hem YÖK’te hem de üniversite yerleştirmelerinde yaşanan bir zihniyet değişiminin sonucudur. Üniversite sınavı sonrası normal öğrencinin dışında bir kategori oluşturuldu; Türkiye, Avrupa ve dünya şampiyonlukları olanlar kendi içlerinde yarışıyorlar. Dolayısıyla gelirken zaten biz çocukları kazanmış oluyoruz. Burada da imkânlar sağlanmış oluyor. Bildiğim kadarıyla her iki sporcuya da Büyükşehir Belediyesi ayrıca destek verdi. Salonlarda antrenmanlarını sürdürdüler. Kamplara gittiklerinde üniversite devam/devamsızlık konusunda anlayış gösteriyor. Bu, tek başına üniversitenin değil topyekûn devlet aklının ortaya koyduğu bir başarıdır. Devlet imkânı sağlamasaydı üniversitede bu şeklide okuyamazdı bu çocuklar. Bundan sonrası için de devam edeceğiz. İki öğrencimiz madalya aldı bir öğrencimiz de yüzmede finale kaldı ve sekizinci oldu. Üç öğrencimizle de gurur duyuyoruz.

ÇOK ZOR BİR SÜREÇTİ

Eray Şamdan

1997 doğumluyum. Aslen Ardahanlıyım. Kocaeli’nin Darıca ilçesinde yaşıyorum. Darıca Belediyesi Eğitim Spor Kulübü adına yarışıyorum. Bursa Uludağ Üniversitesi’nde (BUÜ) de lisans eğitimimi bu yıl tamamladım. Beden eğitimi öğretmenliği bölümünden mezun olacağım.

Avrupa oyunları, Akdeniz oyunları ve olimpiyatlar gibi bütün spor dallarının bulunduğu yarışmaları seviyorum. Olimpiyatlara giderken de çok heyecanlıydım. Çünkü oraya gitmeden önceki son maçlarda yakaladığım yükseliş bana umut vermişti. Madalya alabileceğime inanıyordum. Ve gümüş madalya kazandım.

Biz, 2017’nin başında olimpik kampa girdik. Yılın 11 ayı kampta hiç ara vermeden çalıştık. Salgın döneminde de bir iki ay antrenmanlara online olarak devam ettik. Sonraki süreçte hafta birkaç gün antrenmanlara gitmeye başladık. Sonra Eylül ayında da kamplar başladı ve hiç ara vermeden devam ettik. Puanlamada son 2 maçımız kalmıştı. Puanlamada üçüncü sıradaydım. İlk 2’ye girenler olimpiyata gidebiliyordu. Ve ben puanlamada ilk 2’ye giremedim. Son kalifikasyon maçında şampiyon olarak olimpiyatlara gitme hakkı kazandım. Geriye doğru baktığımda o maçlar olimpiyatlardan daha zordu. Çünkü son şanstı ve stresi çok yüksekti. Orada başarılı stres ve performans yönetimi ile altın madalya kazandım ve olimpiyat vizesi aldım. Çok zor bir süreçti. Toplam 24 maça gittik bu süreçte.

Bundan sonraki ilk hedefim 3 aysa sonra Dubai’de düzenlenecek dünya şampiyonasında altın madalya kazanmak. Kariyer hedefim ise şampiyonlarda sürekli seri başarılar elde ederek karate camiasının efsaneleri arasında yer almak ve ismimi dünyada kalıcılığa ulaştırmak. Bir de sonraki yıllarda farklı branşların bir arada olduğu bir spor kompleksi oluşturmak gibi bir hayalim var.

Her gence, sadece olimpiyatlar ve yarışmalar için değil sağlıklı yaşam ve mental olarak kendilerini iyi hissetmeleri için spor yapmalarını öneriyorum. Olimpiyatlar ise ülkenin tanıtımını yapabileceğiniz en iyi organizasyonlardan biri. Ülkemizin orada güçlü bir şekilde temsil edilmesi gerçekten çok önemli. Bu nedenle de her gencin ülkemizin prestijini artırmak adına spor yapması gerektiğine inanıyorum.

BURSA’YA VERDİĞİM

SÖZÜ TUTTUM!

Hatice Kübra İlgün

Olimpiyatlarda altın madalyayı hedefliyordum. Gerçekten de buna en yakın adaylardan biriydim. Ama bazen her şey istediğimiz gibi gitmiyor. Sakatlıklardan veya kendimizden kaynaklanan hatalar nedeniyle altın madalya hedefinden uzak kaldım. Daha önce 5 kez yendiğim Amerikalı rakibime yenildim. Genç bir sporcu ve son 5 maçta hiç yenilmemiştim. Maçları hep de farklı skorlarla kazanmıştım. Fakat bu maçta yenildim. Çünkü sadece bana konsantre olduklarını da biliyordum. Son iki olimpiyat şampiyonu, benden önce ilk maçta yenildi. Ardından dünya şampiyonu yenildi ve otomatik olarak tüm gözler benim üzerimdeydi. Ben de yarı finalde yenildim ve repesaja kaldım. O maçta da son iki olimpiyat şampiyonunu yenen İran asıllı sporcuyla karşılaştım. Boyu 1,85 ve aramızda 10 santim gibi bir fark vardı ama çok şükür maçı aldım. Mutlu ve gururluyum fakat altın madalya alamadığım için biraz buruğum. Tabi olimpiyatlar çok farklı bir ortam ve orada gerçekten birinci ya da ikinci olmak değil madalya almak çok önemli ama ben altına çok odaklandığım için bronz madalyanın sevincini yaşayamadım, yaşayamıyorum da. Ama buna da şükür ediyorum.

Olimpiyatlara gitmeden önce o ringde Türk Bayrağı ile tur atmayı hayal ediyordum. Altın madalyada olur diye düşünüyordum ama bronz madalya maçına nasipmiş. Gururluyum ama madalyanın rengi, istediğim renkte olmadığı için 2024’te bunu altın olarak ülkeme ve Bursa’ya kazandırmak istiyorum.

Bu spora Bursa’da başladım ve 16 yıldır yapıyorum. Başka şehir adına olimpiyata gitmek istemedim. Çünkü o seviyeye geldiğimde başka bir şehir ya da kulüp adına oraya gitmenin bana emek veren şehre vefasızlık olacağını düşündüm. Çünkü burada çok şey kazandım ve şehre borcumu ödemek istedim. Bu yüzden başka bir kulübe gitmedim. 2019 yılında Bursa Büyükşehir Belediyespor’a geçtim. Ve çok desteğini gördüm ki böyle büyük bir kulübe geçmeseydim belki de olimpiyatlarda yer alamayabilirdim. Bursa’da spora ve sporcuya verilen destek ve önem çok yüksek. Ki şuan tüm sporcular en iyi tesislerde en iyi şekilde antrenmanlar yapıyor. Ben bu spora başladığımda koşu parklarında antrenman yapıyordum. Alttan gelen genç kuşaklar gerçekten çok şanslı. Umarım bu şansı da değerlendirebilirler. Bursa, benim için çok farklı bir yerde ve 2024’e kadar da bu kent için sporumu yapmaya devam edeceğim.

Bildiğiniz üzere Bursa’nın tarihinde olimpiyat madalyası yoktu. Büyükşehir Belediyespor’a geldiğimde Belediye Başkanımıza ‘Olimpiyat madalyasını Bursa’ya getireceğim’ dedim. Gerçekten bunu çok istedim ve sözümü de gerçekleştirmiş oldum. Bu yönüyle de tarihe geçtiğim için de ayrıca mutluyum.

Genç kardeşlerime de şunu söylemek istiyorum; sadece başarılı olmak için değil, kendi sağlığını sorumak ve kötü alışkanlıklardan uzak durmak için bile spor yapılabilir. Ama her ne olursa olsun sevdikleri işi yapsınlar. Ben, tekvandoyu gerçekten severek yapıyorum ve gerçekten işime aşığım. Severek yapmasaydım zaten bu seviyede olamazdım. Çabuk pes edebilirdim çünkü birçok imkansızlıkla mücadele ettim. Bu noktaya kolay gelmediğim ve verilen emekleri de bildiğim için mücadelemi sonuna kadar devam ettireceğim. Genç kardeşlerim inanmaktan vazgeçmesinler ve her zaman başarılı olabileceklerini düşünsünler.

Bursa Uludağ Üniversitesi’nden bu yıl beden öğretmenliği bölümünden mezun olacağım. Ama akademik kariyerime de devam etmek istiyorum. Olimpiyat madalyalı bir sporcu olarak akademide yer almanın önemli olduğuna inanıyorum. Yüksek lisans yaptıktan sonra BUÜ’de öğretim görevlisi olarak kalmak en büyük temennim.

OLİMPİYATA KATILMAK

TARİFSİZ BİR DUYGU

Berkay Ömer Öğretir

23 yaşındayım. Olimpiyatlarda ülkemi yüzme branşında temsil ettim. Bu branşta iki a barajını geçip katılan ilk erkek sporcuyum. Şuana kadar ülke tarihinde olimpiyat a barajını geçen sadece bir erkek sporcu vardı. Ben de a barajını geçen ikinci yüzücü oldum. İki kere a barajını geçen ilk sporcu oldum. Daha önce giden abilerimiz hep b barajı ile gitmişlerdi. Olimpiyata gitmek için bir baraj belirleniyor. A barajı, geçenin direk katılım hakkı kazandığı, b barajı ise olimpiyat komitesinin daveti ile katılım sağlayan sporcuları tanımlıyor. Bursalıyım ve Galatasaray spor kulübü sporcusuyum. Bursa’da antrenmanlarımı yapıyorum. BUÜ’de beden eğitimi öğretmenliği bölümü öğrencisiyim. Daha önce 2 yıl çevre mühendisliği bölümünde okuyordum ama hayatıma spor alanında devam etmek istediğim için bu bölüme geçtim.

Olimpiyatlara katılmak tarif edilemeyecek kadar güzel bir duygu. 2,5 yıl boyunca hazırlandım. İlk barajı 2019’da, ikincisini de 2020 sonunda geçtim. Çok yoğun psikolojik bir savaş süreciydi. Ama oraya gidene kadar olimpiyatların büyüklüğünü anlayamamıştım. Gerçekten inanılmaz. Her branştan dünyanın en iyi sporcularının olduğu ve en üst seviyede mücadelenin verildiği bir organizasyon. Çok büyük heyecandı benim ki o tecrübeyi de yaşamak çok önemliydi. Ben arkadaşlarım gibi madalya kazanamadım ama biz de yüzme branşında çok büyük bir gelişme kat ettik. Bundan sonraki olimpiyatlar için çok güzel ışıklar var.

Uzun vadede en büyük hedefimiz 2024 Paris Olimpiyatları. Ondan önce kasım ve aralık aylarında Avrupa ve dünya kısa kulvar müsabakaları var. Seneye dünya ve Avrupa şampiyonları, Akdeniz ve İslam oyunları müsabakaları var. Bu organizasyonların hepsinde kendimizi geliştirerek iyi başarılar elde etmek istiyoruz.

Ben sudan korkarak başladım bu spora. Annemin yönlendirmesiyle bu korkuyu yenmek için başlamıştım. Sonrasında kulübe seçildim. Başkalarıyla yarışma hissi ve sonrasında Bursa, Türkiye çağında madalyalar kazanmaya başladıkça çok hoşuma gitti. Bu başarıları alınca da bırakmadım ve gidebileceğim en üst noktayı görmek istedim. Bu olimpiyatlara kadar uzandı. Daha iyi bir başarı olur mu? Neden olmasın. Yüzme gerçekten zor ve sosyal hayatın neredeyse sıfırlandığı bir spor. Çünkü sabah ve akşam yüzüyorsunuz. Öğlen dinlenmekten başka şansınız yok çünkü çok yüksek performans gerektiren bir spor. Ama isteyince yapılmayacak hiçbir şey yok.

Genç kardeşlerime bu sporu tavsiye ediyorum. En büyük önerim de kesinlikle pes etmesinler. Hemen başarıya yönelik bir bekleyişe girmesinler. Çünkü hemen başarı gelmeyebiliyor ama sonrasında gelebiliyor. Ben şahsen 15 yaşından sonra kendi adıma çok büyük başarıları yakalamaya başladım. 15 yaşına kadar çok bırakan arkadaşlarım oldu. Sabredince her şey daha güzel olabiliyor.