bursagorus.com.tr
2025-07-03 09:53:20

Su yoksa BUSKİ de yok

Esra Kurak Can

03 Temmuz 2025, 09:53

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in Haziran ayı değerlendirme toplantısında konuşulanlardan çok, konuşulmayanlar dikkat çekiciydi. Toplantının başlığı “turizm”di ama Başkan’ın 15 dakikasını yangınlara ayırması, ardından Gemlik merkezli depremler ve kentsel dönüşümle ilgili yalnızca birkaç cümleyle yetinmesi düşündürücüydü.

BUSKİ üzerinden yaşanan siyasi gerilimi tekrar gündeme taşıması ise akıllara, "Bursa’nın tek gündemi BUSKİ mi?" sorusunu getirdi.

Elbette BUSKİ, kentin en temel hizmet alanlarından biri ve bu konuda yaşanan sorunların masaya yatırılması önemli. Ancak şehrin gündeminin sadece suya yapılan zamla sınırlı kalması, diğer öncelikleri gölgede bırakmamalı.

Çünkü bu kentin 84 günlük suyu kalmış.
Çünkü dün arka arkaya sallandık.
Çünkü kentsel dönüşüm hâlâ bir plan değil, belirsizlikler yumağı.

BUSKİ’yi değil, depremi konuşalım. Su zammını değil, susuz kalmayı konuşalım.
Kentsel dönüşümün siyasete değil, bilime ve kamu yararına dayanmasını konuşalım.

Başkan Bozbey’in anız yangınlarına dair uyarısı ise yerindeydi; fakat Tarım Bakanlığı ve İl Müdürlüğü’ne çağrıda bulunurken kurduğu,
“Birilerinin bu toplumu aydınlatması lazım”
cümlesi biraz tuhaf kaçtı. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir görevi yok mu?
Tamam, Bakanlık da aydınlatsın elbette. Ama Büyükşehir’in yalnızca sosyal medyada afiş paylaşmakla yetinmesi yeterli değil.
Köy köy gezmek, çiftçilere eğitimler vermek, gerekirse kapı kapı dolaşmak da bu sorumluluğun bir parçası.
Yangını söndürmek değil, çıkmasını engellemek esas meseledir.

Turizm konusunda ise Bursa'nın potansiyelini harekete geçirmek adına atılan her adım kıymetli. Bu kapsamda İznik’te düzenlenen Fazıl Say konseri, hem kültürel anlamda hem de turizm vizyonu açısından umut verici bir örnek olarak öne çıktı.

Başkan Bozbey, toplantının sonunda yapıcı eleştirilere her zaman açık olduklarını söyledi.
Ben de bu yazıyı o anlayışa güvenerek kaleme alıyorum.
Çünkü niyetim bağcıyı dövmek değil; üzüm yemek, hatta toprağı birlikte korumak.
Umarım bu satırlar da aynı yapıcı niyetle değerlendirilir.