Karadeniz’de Denge Unsuru: Montrö

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ayrıca BUÜ’de düzenlenen ‘Krizde Savunma ve Güvenlik’ konulu konferansta da konuşma yaptı. Küresel ve bölgesel düzeyde risk, tehdit ve tehlikelerin arttığı bir dönemde güvenlik ortamının yeniden şekillendiğini, güç dengeleri, aktörler ve rollerin sürekli değiştiğini belirten Bakan Akar, savunma ve güvenlik konularında da değerlendirmelerde bulundu.

PROVAKASYONLAR KABUL EDİLEMEZ

BUÜ, Birlik Vakfı Bursa Şubesi ve Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonuyla Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ‘Krizde Savunma ve Güvenlik’ konulu konferansta da konuşma yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İsveç'te aşırı sağcı bir siyasetçinin Müslümanların bulunduğu bölgede Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonuna değindi: “Küresel sorunların giderek büyüdüğü bu dönemde son olarak Müslümanlar için ayrı bir önemi olan ramazan ayında, İsveç'te kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim yakılmıştır. Bu olay ahlaksızlıktır, aşırılıktır. Bu tür provokatif eylemler, bir dinin kutsal saydığı değerlere hakarettir. Bunlar asla kabul edilemez. Şiddetle kınıyoruz. Yetkilileri, bu tür nefret suçlarının yaşanmasına göz yummamaya ve bir daha böyle olaylar yaşanmaması için gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz.”

"FİLİSTİN’DEKİ GERİLİMDEN ENDİŞE DUYUYORUZ"

İsrail'in Mescid-i Aksa'daki ihlallerine yönelik ise Bakan Akar, “Filistin'de son dönemde yaşanan gerilimden endişe duyuyoruz. Özelikle bu hassas dönemde Mescid-i Aksa'nın statüsü ve maneviyatı ile Müslümanlara yönelik tahrik ve müdahaleleri kabul edilemez buluyor, kınıyoruz. Filistin'in ve Filistinlilerin haklı davalarında dün olduğu gibi bugün de yanlarındayız” diye konuştu. Türkiye'nin sadece kendi güvenliğini sağlamak için değil, aynı zamanda hem bölge ve dünya barışına katkı hem de dost ve müttefiklerinin güvenlik ve huzuru için her türlü gayreti gösterdiğini aktaran Akar, şunları söyledi: “Karadeniz'de de barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalarımız devam ediyor. Bu çerçevede Ukrayna'daki gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Öncelikle Ukrayna'nın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Her fırsatta daha fazla can kaybı yaşanmaması ve bir an önce huzur ve istikrarın temini için acilen bir ateşkes ilan edilmesinin önemli olduğunu vurguluyoruz. Ukrayna'daki vatandaşlarımızın ve sivillerin, masum insanların bölgeden güvenli bir şekilde tahliyesi için gemi dahil her türlü desteği sağlayabileceğimizi başlangıçtan itibaren ifade ettik. Gemilerimizin giderken insani yardım götürmesi de planlanmıştır” dedi.

"TEMASLARIMIZ SÜRÜYOR"

İnsani yardım götürdüğü Ukrayna'da hava sahasının kapatılması üzerine kalan TSK'ya ait iki nakliye uçağının durumuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Akar, “Ukrayna'da bulunan A400M uçaklarımız ile ticari gemilerimizin de Türkiye'ye emniyetle intikalleri için koordinasyonumuz devam etmektedir. Bu faaliyetlerden sorumlu Rusya ve Ukrayna Savunma Bakanları ve karargâhları ile her seviyede muhataplarımızla temaslarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

“MAYINLARLA İLGİLİ TEDBİRLERİMİZİ ALDIK”

İstanbul Boğazı açıklarında imha edilen mayınlara yönelik ise Bakan Akar, şu açıklamalarda bulundu: “Bölgedeki istikrarın sürdürülebilmesi ve herhangi bir tırmanmaya sebebiyet vermemek için mayın avlama gemilerimiz, deniz karakol uçaklarımız, İHA'larımız, helikopterlerimiz ve diğer unsurlarımızla sürüklenen mayınlarla ilgili de gerekli tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz. Bu mayınların nereden geldiği ve kaynağına yönelik çeşitli iddialar mevcut. Tüm ihtimalleri değerlendirerek konuyu hassasiyetle inceliyoruz. Karadeniz'de çok önemli bir denge, güvenlik ve istikrar unsuru olan Montrö'nün ülkemize verdiği yetkilerin kullanılması da dahil, üzerimize düşen her türlü gayreti bugüne kadar gösterdik. Gayretlerimiz bundan sonra da devam edecek. Temennimiz bir an önce ateşkesin sağlanmasıdır. Özellikle belirtmek isterim ki Sayın Cumhurbaşkanımızın Ukrayna başta olmak üzere küresel ve bölgesel barış için diplomatik alanda nasıl cansiperane bir mücadele verdiğini tüm dünya hayranlıkla takip etmektedir.”

ULUSLARARASI İLİŞKİLER ALANINDA “FAHRİ PROFESÖRLÜK”

Törende konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise güzel bir tevafuk olarak bugün görevde 3. yılını doldurduğunu açıkladı. Aynı günde Milli Savunma Bakanı’na fahri profesörlük belgesini teslim edecek olmaktan dolayı mutluluk duyduklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Rabbimden; Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 19 Nisan 2023’te alnımız ak, sicilimiz temiz bir şekilde Üniversitemizi aldığımız noktadan çok ileri uçlara teslim etmiş bir rektör olarak görevimizi sonlandırmayı diliyorum. Yönetim olarak, Sayın Bakanımızın hem askeri hem de siyaset hayatı itibariyle yaşamış oldukları, ülkeye kattıklarını dikkate alarak, kendisinin de bir doktoraya sahip olması nedeniyle Fahri Profesörlük unvanı verebileceğimizi düşündük. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz konuyu müzakere etti. Uluslararası İlişkiler alanında kendisine Fahri Profesörlük payesinin verilmesi teklifini Senatomuza gönderdi ve bu öneri ittifakla kabul edildi. Bu ittifak Bursa Uludağ Üniversitesi’nde gerçekleştirilmiş ve bizler için son derece büyük bir önem arz etmektedir. Bakanımızın üstünlüklerini burada söylemeye gerek görmüyoruz. Ancak, özellikle Türkiye’nin savunması ve güvenliği, son 4-5 yıl içerisinde Mavi Vatandan tutunuz da Doğu Akdeniz politikaları, Libya, Karabağ, Balkanlar, Rusya-Ukrayna savaşı ve tüm bu alanlarda gösterdiği güvenlikçi yaklaşımı ve özellikle 15 Temmuz gecesi ve ertesi gün maruz kaldığı her türlü sıkıntıya rağmen, demokrasiye ve millete sahip çıkması, her türlü tebrik ve takdirin üzerindedir. O açıdan bu unvan kendisine tevcih edilmiştir. Kabul buyurmalarını arz ediyorum. Hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Rektör Kılavuz daha sonra Bursa Uludağ Üniversitesi Senatosu’nun aldığı kararı okuyarak, Fahri Profesörlük payesini Bakan Akar’a takdim etti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar konferansın ardından Bursa protokolü, şehit aileleri, gazi, akademisyen ve öğrencilerle iftar yaptı. (Kaynak: BUÜ)