Bir kültür hazinesi: Yağcıbedir Halıları
Balıkesir’in Sındırgı ilçesi Belediye Başkanı ve aynı zaman da Sındırgı Yağcıbedir Halıcılar Derneği başkan yardımcısı Ekrem Yavaş, “Yağcıbedir halıları Türk Düğümü ile dokunur. Halının boyasından desenine kadar hikâyesine var. Bunu sanat olarak görmek gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Haber: N. Nuri Yavuz
Halı ve kilim Türk kültür tarihinin en önemli hazinelerinin başında geliyor. Bugün endüstrileşen halı üretiminin gölgesinde kalsa da Balıkesir Sındırgı’da geleneksel ‘Türk Düğümü’ yöntemiyle dokunan Yağcıbedir halıları, varlığını koruyor. Yüzde yüz koyunyününden yapılan, boyası ağaç ve bitki köklerinden elde edilen Yağcıbedir halıları, Coğrafi İşaret olarak tescillendi. Tayyare Kültür Merkezi’nde sergilenen halılar hakkında Sındırgı Belediye Başkanı ve aynı zaman da Sındırgı Yağcıbedir Halıcılar Derneği başkan yardımcısı Ekrem Yavaş’tan bilgi aldık.
- Nedir bu halıların özelliği ve tarihi?
Yağcıbedir halısının 3 bin yıllık bir serüveni var. Dünyanın en eski halısı 1949 yılında Altay Dağları eteklerinde Pazırık bölgesindeki bir kurganda (mezarda) bulundu. Bugün Pazırık halısı, St. Petersburg’da bir müzede sergileniyor. O halı bulununcaya kadar İranlılar, ‘en eski halı bizde’ diyordu. Fakat Pazırık ile birlikte görüldü ki dünyanın en eski halısı Türklere aittir. O halı, bugün ‘Gördes’ olarak bilinen Türk Düğümü yöntemiyle dokunmuştur. Yağcıbedir halıları da Türk Düğümü ile dokunur. Halı İranlılarda tek, bizde ise çift düğüm şeklinde dokunur. Bizim halılarımız tamamen yündür ve 4 renkten oluşur. Özellikle lacivert rengi baskındır. Lacivert rengi çivitten elde edilir. Halılarımızın 150-200 yıllık ömrü vardır.
- Yağcıbedir adı nereden geliyor?
Yağcıbedir, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yaşayan aşiretin adıdır. Bu aşiret, yay yaparak geçimini sürdürür. Orta Asya'dan göç eden ve vergilerini yay yaparak ödeyen Yaycı Yörükleri’dir. Ve bugün Dikili, Bergama, Sındırgı ve Bigadiç’te toplam 18 köyde yaşıyorlar. Dikili ve Bergama’da kız tarafı bizde ise erkek tarafı var. Tarihe bakıldığında Orta Asya’dan geldiklerinde ilk olarak Dikili ve Bergama Bölgesi’ne yerleşmiş bu aşiret, 19’uncu yüzyılın başlarında kız alma-verme hadisesinden dolayı ayrılmış. Öyle ki bu ayrılış halılara da sirayet etmiştir. Bizdeki renkler daha koyudur, lacivert rengini daha fazla kullanırız. Onlar ise daha yumuşak renkler kullanır. Bu iklimle de alakalı, İbn-i Haldun ‘Coğrafya kaderdir’ demiş, doğru bu. Oranın rakımı düşük olduğundan bitki renkleri daha yumuşak, bizde de koyudur.
- Coğrafi işaret alındı mı?
Sındırgı Belediyesi olarak Yağcıbedir halısının coğrafi işaretini aldık. Ayrıca Türkiye’de yedi dalın çiçeği denir: Antalya Döşemealtı, Kayseri Yahyalı, Niğde Taşpınar, Çanakkale Ayvacık ve Muğla Milas halıları, bunların hepsinin coğrafi işareti alındı. Biz bugün, Sındırgı’da 250 tezgâhta halı üretimini devam ettiriyoruz.
- Kimler örüyor?
Kadınlar örüyor. Bizim farkımız; halıyı bir örnekle dokumuyoruz. Yani belirli bir desenimiz yok. Fakat bizim halı revaçta olduğundan dolayı Simav, Demirci gibi yerlerde taklitle dokunmaya başlandı. Onlar, bu halının boyasını ve desenini tam yapamıyor. Bir halı 10 ögeden oluşur. Bilen bir göz ile bakıldığında halının o yörede dikilip dikilmediği rahatça anlaşılabiliyor. Taş yerinde ağırdır derler, burada savunduğumuz şey geçmişte bir halı hangi köylerde, hangi oba ve aşiret tarafından dokunursa onlar tarafından dokunmaya devam ederse orijinalitesi kalır. Biz geleneksel üretim metodunu devam ettirmek istiyoruz, dolayısıyla geçmişte bunu yapan insanların çocuğunun halıyı dokumaya devam etmesi gerekiyor. Ayrıca halı atölyede değil, evlerde dokunur; anne kızına, o da kızına öğretir. İpine, rengine, desenine karışılmaz. Bizim asıl amacımız halımızı korumak.
- Neler yapıyorsunuz?
Bu kültürü sadakatle korumak istiyoruz. Sındırgı’da 22’nci defa Uluslararası Yağcıbedir Kültür ve Sanat Festivali yapıyoruz. Üretimini artırmak için de formüller üretip projeler yapıyoruz. Coğrafi işareti almış olmak da bunu destekliyor. Öte yandan Balıkesir’de büyükşehir belediyesi, valilik ve tüm kurumların en büyük hediyeleri Yağcıbedir halısıdır. Tabi ne kadar satılırsa o kadar da üretilecek anlamına geliyor. Ayrıca bizim yeni bir projemiz var, doğal boya tekstil inovasyon merkezi, bu konuda devletten 2,5 milyon lira destek aldık. Tabiatta yabani bulunduğunu düşündüğümüz kök boya bitkilerini tarımla buluşturduk. 500 dönümlük arazide çivit (lacivert), rubia (kırmızı), siyah veya öbür renklerinin karışımıyla elde edilen sarı rengi veren muhabbet çiçeğini kültür olarak tarlaya ekiyoruz. 1750li yıllarda bu denenmiş, bunu biz unutmuşuz. Aslında eskiden bu kültür olarak varmış.
- Nereden biliyoruz bunu?
1750’lerde devlet, bu konuda vergi almış. Temettuat defterlerini inceledik, hatta Osmanlıcadan Türkçeye kazandırdık bunu. Kitaplarda; köylerde boyalık dediğimiz yerler olduğunu gördük. Buralar aslında boya bitkisinin yetiştirildiği yerler anlamına geliyor. Onları incelememiz bizim günümüzde yeni bir proje yapmamıza sebep oldu.
- Boyasının da bir hikâyesi var yani?
Halının boyasından desenine kadar hikâyesine var. Mesela lacivert boyaması zordur. Kırmızı, kahverengi renkleri boyaması daha kolaydır. Maviyi boyamanın daha farklı bir usulü vardır, demleme usulüyle yapılır. 150-200 yıl da kullanılsa lacivert renk parlar. Bu boyanın tekniği farklı olduğundan çok dayanıklıdır. Toprağın altı +4 derecedir, kavanoza koyulur bekletilir ve çoğaltılır, sonrasında da demlenir. Bunun tam usulünü ben bile bilmiyorum. Kültürü ilginçtir çünkü bir anne, kıza öğretir bu usulü fakat erkek çocuğuna öğretmez. Yani lacivert rengi boyama tekniği bir sırdır. Öteki renkleri herkes bilebilir. Her rengin farklı bir sembolü var; narınç iyilik yapmayı özendiriyor. Kırmızı dediğimizde kendin ol, taklit etme diyor. Lacivert özgürlüktür, pranga vurulmaz.
- Desenlerde nasıl bir hikâye var?
Örneğin cıva deseni vardır. Bu desen Zümrüdüanka kuşuyla ejderhadan oluşur ve bu ikisi kötüyle iyiliğin savaşını temsil eder. Hayat iyi kötülük arası mücadeledir. Mesela yıldız, özgürlüğü temsil eder. Kocabaş, mührüsüleymandır; yani devlet kurabilmiş milletin özelliğidir. Salyangoz veya çınar yaprağı, ölümsüzlük demektir. Kazayağı, yere sağlam basmayı; koçbaşı, gücü temsil eder. Elmanın özel durumu vardır; kız, evlenince bir elmayı suya atar ‘geçmişimi suyla götür’ birini de mezara atar ‘seninle mezara kadar birlikteyim’ der. Heybe dediğimiz şey de içinde azık taşınan torba aslında halıdaki anlamı, ‘dünyada heybeni iyiliklerle doldurursan cennette karanfille müjdelenirsin’ demektir. Bizim kadınımız, profesör müydü bilmiyorum ama o günkü kadın bilgiliymiş. Bir motif öyle kolay ortaya çıkmıyor. Belki 100 yılda bir motif çıkıyor. Kadınlarımız, motiflerde sevinçlerini, yaşamını, hüznünü sembolize etmişler.
- Tabi bu sadece bir halı değil, bir sanat eseri öyle değil mi?
Yağcıbedir halısına kaç kilo yün gitti, ne kadar zamanda dokundu denmez. Picasso resminde kaç kilo yağlı boya kullanıldı diye sormuyorsak Yağcıbedir’de bir kadının yaptığı halıda da bunu sormamamız gerekiyor. Bunu sanat olarak görmek gerekiyor. İp de zaman da satmıyor, sanat satıyoruz. Bunun için de Yağcıbedir okuryazarlığı projemiz var.
- Ticarileşmesi ne aşamada?
Elliye yakın tüccar vardı fakat gün gittikçe azalıyor. Ben, 18 yıldan beri siyasetin içindeyim. Mücadele etmeseydik bizde halı kalmazdı. Türkiye’de sivil halı dokuyan bir tek Sındırgı var. Bir de devlet eliyle TBMM aracılığıyla Hereke dokunuyor ama orada maaşlı kişiler tarafından dokunuyor. Bizdeki evde eski usulle yapılıyor. Bugün Isparta’da birine malzemeyi ve parayı verirsiniz, halıyı dokur. El halısı demek kültüre sadakat demek değil. Her bir aşamasını geleneğe göre yapmamız lazım. Biz satış konusunda da geleneksel olma konusunda direndik. Bakanlara, erkâna hediye edince, filmlerle gösterince vs. olay markalaştı. Yağcıbedir mahallesi kurdum; okulu oldu, caddesi oldu. Sonuç olarak bunu beyinlere kazıdık. Bir şeyi ne kadar değerli kılarsanız o kadar satışı artar. 100 tezgâha kadar düşmüştük fakat salgın işimize yaradı. Evde kalanlar halı dokudu, fiyatı arttırmak için uğraştık ve dokunur hale gelmesini sağladık. Şu anda İran’da halı dokuyanlara sigorta vs. sağlıyor. Böylece insanlar doğduğu yerde yaşıyor ve güvenlik sağlanıyor. Kalaycı, semerci, demirci için de geçerli. Devlet, bunu sağlarsa çoğu şey çözülür. Tüketiciye de iş düşüyor. Tüketici aldığı halının taklit olmamasına dikkat edecek. Biz bazı firmalarla mahkemelik olduk. Bizim halı desenini taklit ederek yapıyorlar ama baskı naylon usulünü kullanıyorlar. Halıları 200 liraya satıyorlar. Bizde bir halının dokunması 1 ay sürüyor 300-500 liraya satılma ihtimali var mı? Kişi asgari ücret kadar para kazanıyorsa üretim devam eder. 1 mt2 halı 5000 lira olmalı, diğer türlü kimse dokumaz. Sütten etten tarımdan daha çok kazanır onu yapar. Ama bir gün bu kültür kaybolduktan sonra trilyonlarca da para aktarsanız bulamazsınız tekrar yapılamaz. Her geçen zaman aleyhimize işliyor yani.
- Halktan bu işi yapan yetişiyor mu?
Sındırgı’da yetişiyor. Para ettiğini gördüğünde kızlar ‘ben de yapabilirim’ diyor. Çoğu yerde buna değer verilmediğinden Türkiye’de halıcılık sektörü yok neredeyse, en fazla çeyizde var. Kıymetini bilmeyen insanlar da bu çeyizi satıyor.
- Bursa’nın ilgisi nasıldı?
Seviyorlar aslında. Ben 10 yılda bir geliyorum, sevenler, müşteriler var çok. Biz büyük bir güruh istemiyoruz, reklama ihtiyacımız yok. O kültürü bilmiyorsa anlayamıyor insan.
İmsak | 06:47 | ||
Güneş | 08:18 | ||
Öğle | 13:10 | ||
İkindi | 15:31 | ||
Akşam | 17:52 | ||
Yatsı | 19:17 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 36 | 95 |
2. Fenerbahçe | 36 | 84 |
3. Samsunspor | 36 | 64 |
4. Beşiktaş | 36 | 62 |
5. Başakşehir | 36 | 54 |
6. Eyüpspor | 36 | 53 |
7. Trabzonspor | 36 | 51 |
8. Göztepe | 36 | 50 |
9. Rizespor | 36 | 49 |
10. Kasımpaşa | 36 | 47 |
11. Konyaspor | 36 | 46 |
12. Alanyaspor | 36 | 45 |
13. Kayserispor | 36 | 45 |
14. Gaziantep FK | 36 | 45 |
15. Antalyaspor | 36 | 44 |
16. Bodrum FK | 36 | 37 |
17. Sivasspor | 36 | 35 |
18. Hatayspor | 36 | 26 |
19. A.Demirspor | 36 | 2 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Kocaelispor | 38 | 72 |
2. Gençlerbirliği | 38 | 68 |
3. Karagümrük | 38 | 66 |
4. İstanbulspor | 38 | 64 |
5. Bandırmaspor | 38 | 64 |
6. Erzurumspor | 38 | 64 |
7. Boluspor | 38 | 61 |
8. Iğdır FK | 38 | 58 |
9. Amed Sportif | 38 | 57 |
10. Ahlatçı Çorum FK | 38 | 54 |
11. Ümraniye | 38 | 53 |
12. Esenler Erokspor | 38 | 52 |
13. Sakaryaspor | 38 | 51 |
14. Keçiörengücü | 38 | 51 |
15. Manisa FK | 38 | 48 |
16. Pendikspor | 38 | 48 |
17. Ankaragücü | 38 | 48 |
18. Şanlıurfaspor | 38 | 40 |
19. Adanaspor | 38 | 30 |
20. Yeni Malatyaspor | 38 | -21 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Liverpool | 38 | 84 |
2. Arsenal | 38 | 74 |
3. M.City | 38 | 71 |
4. Chelsea | 38 | 69 |
5. Newcastle | 38 | 66 |
6. Aston Villa | 38 | 66 |
7. N. Forest | 38 | 65 |
8. Brighton | 38 | 61 |
9. Bournemouth | 38 | 56 |
10. Brentford | 38 | 56 |
11. Fulham | 38 | 54 |
12. C.Palace | 38 | 53 |
13. Everton | 38 | 48 |
14. West Ham United | 38 | 43 |
15. M. United | 38 | 42 |
16. Wolves | 38 | 42 |
17. Tottenham | 38 | 38 |
18. Leicester City | 38 | 25 |
19. Ipswich Town | 38 | 22 |
20. Southampton | 38 | 12 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Barcelona | 38 | 88 |
2. Real Madrid | 38 | 84 |
3. Atletico Madrid | 38 | 76 |
4. Athletic Bilbao | 38 | 70 |
5. Villarreal | 38 | 70 |
6. Real Betis | 38 | 60 |
7. Celta Vigo | 38 | 55 |
8. Rayo Vallecano | 38 | 52 |
9. Osasuna | 38 | 52 |
10. Mallorca | 38 | 48 |
11. Real Sociedad | 38 | 46 |
12. Valencia | 38 | 46 |
13. Getafe | 38 | 42 |
14. Espanyol | 38 | 42 |
15. Alaves | 38 | 42 |
16. Girona | 38 | 41 |
17. Sevilla | 38 | 41 |
18. Leganes | 38 | 40 |
19. Las Palmas | 38 | 32 |
20. Real Valladolid | 38 | 16 |