banner52

banner74

banner69

banner71

Göçün bin türlü derdi var en hafifi ölümdür!

Göç, ağır dramların yaşandığı bir olay ve Bursa, Türkiye’de göç konusunun en canlı tanıklarından olan kentlerden biridir. Geçmişte Türk soylulara kucak açan Bursa, son yıllarda Suriyelileri ağırlıyor. Konu kimilerince çatışmaya ve bir cereyana dönüştürülse de ortada bir göçmenin dile getirdiği hakikat duruyor: Göçün bin türlü derdi var, en hafifi ölümdür!..

ÖZEL HABER 12.10.2021, 21:23 17.10.2021, 21:42
Göçün bin türlü derdi var en hafifi ölümdür!
  • N. Nuri Yavuz

Türkiye, son yıllarda yoğun bir göç akınına sahne oluyor. Hem tarihi manada Osmanlı bakiyesi olarak görülmesi hem coğrafi olarak Avrupa’ya geçiş güzergâhında bulunması hem de Ortadoğu ülkelerine göre refah ve güvenliğin daha yüksek seviyede bulunması Türkiye’yi bir çekim merkezi haline dönüştürüyor. Öyle ki artık göçmenlerin birçoğunun önceliği Avrupa’ya geçmek değil Türkiye’ye yerleşebilmek olduğu gözleniyor. Göçmenlerin yerleşikliği de giderek alevlenen bir tartışma olarak sıcaklığını koruyor.

SİYASETİN GÜNDEMİNDE

Son dönemde Afganistan’dan ve daha öncesinde ise özellikle 2011’de başlayan iç savaş nedeniyle Suriye’den Türkiye’ye yönelen göçmen akımı, ülkede hem sosyo-kültürel hem de sosyo-ekonomik şartları etkiledi. Bölgesel bir sorun olmaktan çıkan ve küresel bir krize dönüşen göç konusu, siyasetin de öncelikli konuları arasına yerleşti. İktidarından muhalefetine birçok siyasi organizasyon, göçe ve göçmenlere ilişkin politika beyanında bulundu.

NE DÜŞÜNÜYORLAR?

Bilhassa Avrupa’da salgın öncesinde de var olan ırkçı ve göçmen karşıtı tutum, salgın sonrası daha da yaygınlık kazanırken Türkiye’de de göçmenlere kimi kesimler ılımlı, kimi kesimler ise sert yaklaşımlar sergiledi, sergilemeye devam ediyor. Sosyolojik bir araştırmanın konusu olan bu tutumların dışında Bursa Görüş olarak 21’inci yüzyılın en büyük insanlık dramı olarak gösterilen ve milyonlarca insanı evinden koparan Suriye İç Savaşı nedeniyle Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan ve Bursa’da yaşayan Suriyelilerin ne düşündüklerini araştırmaya başladı. Ve İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün güncel rakamları üzerinden Bursa’daki tablo incelendi.

ÜLKE İSTATİSTİKLERİ

Türkiye’de Suriyelilerin sığındığı kamplar, geçici barın merkezi olarak adlandırılıyor. Bu merkezlerden Adana, Kahramanmaraş, Kilis ve Osmaniye’de birer tane; Hatay da ise 3 tane bulunuyor. İstatistiklere göre bu merkezlerde 53 bin 611 bin Suriyeli yaşıyor. Kayıtlı Suriyelilerin 3 milyon 647 bin 973'sinin barınma merkezleri dışında şehirlerde ikamet ettiği görülüyor. En fazla Suriyelinin bulunduğu iller sıralamasında Bursa yedinci konumda bulunuyor. İlk sırada 532 bin 726 Suriyelinin yaşadığı İstanbul var. Sırasına göre Gaziantep’te 457 bin 890; Hatay’da 436 bin 861; Şanlıurfa’da 425 bin 564, Adana’da 254 bin 65, Mersin’de 234 bin 299 Suriyeli ikamet ediyor. 

YAŞLARA GÖRE DAĞILIM

Geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin 1 milyon 998 bin 760’i yani yüzde 54’ü erkeklerden, 1 milyon 717 bin 153’ü yani yüzde 46’sı ise kadınlardan oluşuyor. Yaş dilimi açısından çocuklar ve gençler Suriyelilerin çok büyük bir bölümünü oluşturuyor. Ülke genelinde 0 ile 14 yaş arasındaki Suriyelilerin sayısı, 1 milyon 503 bin 97 olarak görünüyor. 15 ile 18 yaş diliminde 258 bin 87 Suriyeli var. 19-24 yaş arasında 500 bin 628, 25-29 yaş arasında 384 bin 172, 30-34 yaş arasında 289 bin 704, 35-39 yaş arasında 224 bin 602 Suriyeli bulunuyor.

ÜLKESİNE DÖNENLERİN SAYISI

İçişleri Bakanlığı 15 Eylül 2021’de ülkesine dönem Suriyeli sayısını 462 bin 26 olarak açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Haziran 2021’de yapılan açıklamada 2021-2022 döneminde üniversitelerde okuyan Suriyeli öğrenci sayısının 48 bin 192 olduğu duyurdu. MEB; anaokulunda 35 bin 707, ilkokulda 442 bin 817, ortaokulda 348 bin 638, lisede 110 bin 976 olmak üzere toplam 771 bin 428 Suriyeli öğrenci bulunduğu bildirdi. Eğitim çağında olup okula gitmeyenlerin sayısı ise 432 bin 956.

BURSA’DA 181 BİN SURİYELİ VAR

Göç İdaresi verilerine göre Bursa’da ‘Geçici Koruma Statüsü’nde bulunan 181 bin 661 Suriyeli yaşıyor. Uluslararası kanunlar gereği ‘Geçici Koruma’da bulunan göçmenler, gönüllü değilse zorla geri gönderilemez. Göç İdaresi yetkilileri, Türkiye’de bu statüdeki herkesin parmak izinin alındığı ve kayıt altında bulunduğu, devletin de adreslerine kadar kimin nerede yaşadığını bildiğini söylüyor. Yine yetkililerin açıklamasına göre Bursa’nın da aralarında bulunduğu 22 il, şuan mücbir sebepler dışında yeni Suriyeli nakli ve kaydına kapalı durumda bulunuyor. Öte yandan Bursa’da düzenli göçmen sayısı ise 42 bin 888. Bu sayının içinde Ahıskalılar da Suriyeliler de çalışma izniyle gelenler de evlenip gelenler de okumaya gelen öğrenciler de var.

5 BİN MÜKELLEF BULUNUYOR

Yetkililer, Hazine’den hiçbir yabancıya nakdi yardımda bulunulmadığını, Kızılay kartı ya da Avrupa Birliği (AB) fonlarıyla finansa edilen yapılarca destek verildiğini bildiriyor. Bursa’da vergi mükellefi olan 5 bin civarında Suriyeli bulunuyor.

KAYIT DIŞI ÇALIŞYORLAR

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 2020 yılında yayınladığı son verilere göre Suriyelilerin yüzde 97’si kayıt dışı çalışıyor. ILO raporuna göre Suriyelilerin yüzde 46'sı İstanbul'da çalışıyor. Bu kenti Adana (Yüzde 9), Bursa (Yüzde 9), Gaziantep (Yüzde 7), Hatay (Yüzde 5), Konya (Yüzde 4), Şanlıurfa (Yüzde 3) ve İzmir (Yüzde 3) takip ediyor. Sigortalı çalışan Suriyeli sayısı ise 13 bin dolaylarında görünüyor. Bursa’da Suriyeliler, Yıldırım ve Gürsu’da yoğunluklu ikamet ediyor ve genelde Yıldırım’da çalışıyor.

ANA TARTIŞMALAR

Türkiye’deki yaşanan işsizliğe rağmen iş dünyası temsilcileri, işgücü piyasasının Suriyelilere ihtiyacı olduğunu savunurken ‘Ülkemizde iş beğenmeme var’, ‘İş var ama çalışacak eleman bulamıyoruz’, ‘Suriyeliler olmasa işler aksar’ şeklide ifadeler kullanıyor. Bu ifadelere karşılık kamuoyunda göçmenlere yönelik tepkisel yaklaşımlar da dikkat çekiyor. Özellikle siyasilerin göç politikaları üzerinden dile getirdiği ‘Geri göndereceğiz’ çıkışları da öne çıkıyor. Tüm bu yaklaşımlar, ırkçı bir tutum olarak tartışmalara konu oluyor. Peki, göçmenler bundan nasıl etkileniyor? Ne düşünüyorlar? Ne istiyorlar? Ne yapıyor ve yapacaklar? Gibi merak ettiğimiz konulardaki soruları Vişne Caddesi’nde şirketi bulunan Suriyeli genç iş insanı Abdulhamid Fardosi’ye sorduk.

***

‘SURİYE’YE DÖNMEK İSTEMEM’

Vişne Caddesi’nde bulunan işyerinde ziyaret ettiğimiz Suriyeli genç iş insanı Abdülhamid Fardosi, akıcı bir şekilde Türkçe koşabiliyor. Fardosi, günün birinde Suriye’de normalleşme yaşanırsa anne ve babasının döneceğini ama kendisinin çocukluğunun Bursa’da geçtiğini ve tüm çevresinin burada olduğunu belirterek dönmek istemeyeceğini söyledi.

BURSA’DA EĞİTİM ALDI

Halep’ten 2013 yılında ailesiyle birlikte 14 yaşında iken Hayat’a sınırdan pasaportlu olarak giriş yapan Abdulhamid Fardosi, bugün 25 yaşında ve Vişne Caddesi’nde ticaretle uğraşıyor, şirketi tüm dünyaya ev tekstili ihraç ediyor. Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra önce Edirne’ye sonra Mersin’e son olarak da 2014 yılında Bursa’ya yerleşen ailesiyle birlikte yaşayan Fardosi, lise eğitimini Bursa’da bir imam hatip lisesinde tamamladı; Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Çalışma Ekonomisi bölümünü kazandı ancak ticari hayatı tercih ederek üniversiteyi 2’nci sınıfta bıraktı.

BİR DÜŞMANIMIZ YOK!

Suriye’de savaşın en son Halep bölgesine geldiğini söyleyen Fardosi, “Halepliler savaşa girmeyi istemiyordu. Çünkü malımız mülkümüz var, fabrikalar çalışıyor, işler iyiydi. Savaş diyorlar ama aslında Suriye’de insanlar birbirini öldürüyor. Yani dışardan gelen bir düşmanımız yok!” dedi.

ÖLMEKTEN DEĞİL ÖLDÜRMEKTEN KAÇTIK

Fardosi, “Çatışmalarda Müslüman Müslümanı öldürdü. İki taraf da ‘Allah-u Ekber’ diyordu. Yani aslında biz birbirimizi öldürüyoruz. Biz de baktık ki bizim belli bir düşmanımız yok yani Amerika veya Rusya girse ve ‘size savaş açacağız’ deseydi kimse ülkeyi terk etmezdi. Suriyeliler ölmekten değil öldürmekten kaçtı. Çünkü karşımızdaki de bir Müslüman. Türkiye’de bu konuda çok soruya cevap verdim. Genelde herkes ‘ülkeyi bırakıp kaçtılar, hainler’ diye bakıyor ama bunu anlatınca bize hak veriyorlar” diye konuştu.

ÇOCUKLARI KAÇIRIYORLARDI

Savaşta kendi ailesinden de kayıplar yaşadıklarını belirten Suriyeli genç Fardosi, “Babamın ve annemin kuzenleri ve onların ailelerini bomba saldırısında kaybettik. Bir de çok fazla kaçırma olayı yaşandı. Fidye almak için çocuk kaçırıyorlardı. Ortada bir devlet kalmadığı için ne kadar kötü insan varsa piyasaya çıktı. Sen ne yapıyorsun diyen olmadığından herkes istediğini yapıyordu. Elinde silah var mı? Var tamam o zaman. Ben, orada yaklaşık 6-7 ay savaşı yaşadım. Bomba sesleri ve tehlikesi altında yaşıyorduk. Elektrik ve su yok. Ben 30’ar litrelik iki bidonlar ile günlerce su taşıdım. Sonra tehlike iyice artınca babam, ülkeyi terk etme kararı aldı. Hatay sınırından pasaportla giriş yaptık. Hiç kamplarda kalmadık. Yani biz, Türkiye'ye mülteci olarak girmedik” dedi. 

ÇOCUKLUĞUM BURADA GEÇTİ

Suriye’de demokratikleşme sağlansa ve şartlar normalleşse annesi ve babasının kesinlikle döneceğini söyleyen Fardosi, “Ben dönmek istemem. Çünkü benim çocukluğum burada geçti. Arkadaşlarım yani sosyal çevrem burada. Bursa’da okudum, burada iş yapıyorum ve Suriye’ye gitsem şuan hiçbir şey bilmiyorum. Bu nedenle gitmem. Ama işimiz bozulur bir bağ kalmazsa o zaman burada bulunmanın da bir anlamı kalmaz” ifadelerini kullandı. 

TÜRKİYE’NİN YAPTIĞI KİMSE YAPMADI

Türkiye’nin ve Türklerin, Suriyelilere yaptığı iyiliği, saygıyı ve güzelliği dünyada hiçbir ülkenin yapmadığını vurgulayan Fardosi, düşüncesini şöyle ifade etti: “Biz, Türkiye’de gördüğümüz iyiliği, güzelliği ve saygıyı Arap ülkelerinde görmedik, duymadık. Türkiye, direk kapılarını açarken Arap ülkeleri kapıyı yüzümüze kapattı. Avrupa da hiçbir şey yapmadı. Mülteci kapısına gelince alıyor ama oraya gitmek için 100 kişi yola çıkıyor 20 kişi varıyor. Diğerleri nerede? Çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç denizlerde boğulup ölüyor. Yani insanımız yok oluyor. Kimse Türkiye gibi davranmadı. Biz de hiç Avrupa’ya ya da başka bir ülkeye gitmeyi düşünmedik.”

ÇANAKKALE HER ŞEYİ ANLATIR

Kendisini Türkiye’ye yakın hissettiğini dedesinin de adının Abdülhamid olduğunu ve Osmanlı gibi gördüğünü söyleyen Fardosi, “Aslında Çanakkale Savaşı, her şeyi anlatıyor. Orada 5 binden fazla Suriyeli şehit var. Biz, Türklerle yan yana savaşlara girdik. Tarihsel bir bağımız var. Zaten biz, bu savaş öncesinde de karşılıklı olarak vizesiz girip çıkabiliyorduk. O zamanlar çocuktum ama hatırlıyorum; babam Türkiye’ye arabayla fuara geliyor dönüşte Gaziantep’teki ‘İmam Çağdaş’tan sıcak baklava getiriyordu. Gaziantep’ten bizim Halep’teki evimize mesafe 70 kilometreydi” dedi.

HER SURİYELİ AYNI DEĞİL

Türkiye’de bir kesimdeki Suriyeli karşıtlığını da anladığını belirten Fardosi, “Bakın bir elin parmakları gibi bunun da farklı olabileceğini düşünmeliyiz. 5-10 kişinin yaptığını tüm Suriyelilere mal etmemelerini rica ediyorum. Burada öyle tipler var ki Suriyeli olarak bilinen; biz, onlara Suriyeli demeyiz. Ülkedeyken onlar şehre inemezlerdi. Türkiye’de köyden gelen insanlar ile şehirdekiler arasında bizde olduğu gibi büyük bir fark yok. Bizim köylüler, ülkedeyken de genelde kötü işlerle anılırlardı. Hatta şehirlerde onlara iş bile verilmezdi” değerlendirmesinde bulundu.

KİMSEYLE KAVGA ETMEDİM

Bursa’da lise eğitiminde de üniversitede de hiçbir zaman ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalmadığını vurgulayan Suriyeli genç iş insanı, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “Ben, 8 yıldır Türkiye’deyim ve Bursa’da yaşıyorum. Hiç pis biriyle karşılaşmadım. Hiç kimseyle kavga etmedim. İnsanlar gayet iyi. Bir insan nasıl olursa karşısına da öyle insanlar çıkar. Ben, evden işe işten eve çalışıyorum. Arada spor yapıyorum.”

İNANCIMIZI YAŞIYORUZ

Müslüman oldukları için Türkiye’de inanç noktasında da sıkıntı yaşamadıklarını belirten Fardosi, “Türkiye bu konuda da çok iyi… Bursa ilk geldiğimiz dönem de bir Cuma namazında küçük bir camiye girdim. Cami farklı mezheplilerinmiş. Biz, Sünni’yiz. Önce biraz yadırgadım ama namazı kılıp çıktım. Hiç kimse de bir şey demedi” derken Türkiye’de sağlığa ve eğitime erişim hakkındaki düşüncelerini paylaştı: “Ben, Arap ülkelerini de Avrupa’yı da gezdim. Orada olanlar da görüşüyorum. Türkiye gibi bir ülke yok. Burada sağlıkta da eğitimde de herhangi bir sıkıntı yaşamadım.”

TİCARETTE ZORLUK YOKTU

Türkiye’de ticaret yaparken başlangıçta hep peşin çalıştıkları ama zamanla işlerin kolaylaştığını belirten Fardosi, “Şuan mal alıp ay sonunda ödemesini yapabiliyoruz. Türkiye’de kurulu bir firmayız, vergi ödüyoruz. Başlangıçta ticaret yaparken insanların temkinli yaklaşmasını da normal karşılıyoruz. Çünkü bu, dünyanın her yerinde böyledir. Yani kapıdan giren adama ‘ben sana bu kadar mal vereyim sonra ödersin’ kimse diyemez. Şuan hiçbir sıkıntı yok hatta mal alma ticarinde bir Türk firmasından farkımız yok. Tabi bunda bizim verdiğimiz güven de etkili oldu. Herkesin şunu anlamasını diliyorum; her halkın iyisi de kötüsü de var. Mesela biz, suça karışanların gönderilmesini destekliyoruz. Çünkü onlar burada gerçekten samimi yaşayanlara zarar veriyor” dedi.  

ŞEHİT HABERLERİ BİZİ DE ÜZÜYOR

Suriye’de Türk ordusunun verdiği şehitlere çok üzüldüklerini ancak bunun bir devlet politikası olduğunu, Suriyelilerin bu konuda sorumlu olmadığını da ifade eden Abdülhamid Fardosi, “İnancımız onların şehit olduğunu söylüyor ve biz de buna yürekten inanıyoruz. Mekânlarının cennet olduğuna inanıyoruz ailelerine baş sağlığı diliyorum. Şehit haberleri bizi de üzüyor. Ama bundan bizlerin sorumlu tutulmasını da doğru bulmuyorum. Bu, Türkiye’nin devlet politikasıdır. Kaldı ki vatandaş olan Suriyelilerden oraya savaşa gidenler olduğunu biliyorum” açıklaması yaptı.

KARDEŞLERİM DE TÜRKÇE BİLİYOR

Bekâr olduğu ve kendisinden küçük 3 kardeşinden sorumlu olduğunu söyleyen Fardosi, “Ben okuyamadım. Kardeşim Ömer, liseyi yeni bitirdi. Ali ve Ahmet ismindeki ikiz kardeşlerim de 8’inci sınıfa gidiyor. Hepsi Türkçe biliyor. Arapça da öğreniyorlar. Babam, ticaret içinde Türkçe’yi konuşabiliyor ama günlük hayatta biraz zorlanıyor. Babam, başlarda kardeşlerim Türkçe konuşmayı öğrenince çok sevindi ama baktı ki Arapça konuşamıyorlar, Kur-an okuyamıyorlar evde Arapça konuşma kuralı koydu. Dışarda zaten bütün arkadaşlarımız Türk, işimiz de Türkçe” diye konuştu.

SALGINLA PİYASA YAVAŞLADI

Bursa’da önce 4 sonra 8 makine ile perde üretimine başladıklarını söyleyen Fardosi, “2017 yılında Kestel’de organize sanayi bölgesi içinde bir fabrikaya taşındık. İhracatımız artınca 12 makineye kadar işler büyüdü. Suriye’deki işimiz dokumaydı sonra nakış eklemiştik. Türkiye’ye geldiğimizde dokuma tezgâhının çok olduğunu gördük ve nakış işine yöneldik. İç piyasadan düz perde zemini alıp nakış işleyip yurt dışına satıyoruz. Osmanlı tarzı diyebileceğimiz bir ürün tasarımı yaptığımız için iç piyasaya girmedik. Türkiye’de daha çok modern ürünler satılıyor. Tabi bir de iç piyasada işler daha zor çünkü iş, peşin dönmüyor, mal karşılığı ya da çek senet veriliyor. Bu da bizim işimize uymuyor. Çünkü biz peşin alıyor, peşin satıyoruz. Şuan Türkiye’den işler zayıfladığı için Mısır’a bir fabrika açtık. Halep’teki dokuma tezgâhlarını aktif hale getirdik. Özellikle Mısır ve Halep iç pazarı için çalışıyoruz. Kestel’deki fabrikayı geçen yıl kapatmak zorunda kaldık. Salgından önce Türkiye’de işlerimiz iyiydi. Yılda 2 milyona yakın ciro yapıyorduk ki hepsi ihracattı. Salgınla piyasaya ulaşamamamız işleri etkiledi. Genelde Ortadoğu’ya ihracat yapıyorduk. Lübnan, Ürdün, Kuveyt, Dubai vs. Örneğin bizim çıkan malın yüzde 90’ı Ürdün’e gidiyordu. Son 2 yıldır bu ülkelerden mal çekmemeye başladılar. Piyasa zayıfladı. Yeni piyasa açmamız gerekiyordu. Ama Suriye pasaportu ile hiçbir yere gidemiyoruz. Rusya, İran, Fas hiçbir yere pasaport yüzünden gidemiyoruz. Biz bu nedenle Türkiye’den vatandaşlık istedik. Ama olmadı. Biz, yatırım yapıyoruz, vergi ödüyoruz, istihdam sağlıyoruz, ihracat gerçekleştiriyoruz ama vatandaşlık alamıyoruz. Evimiz arabamız var ama olmuyor” dedi.

VATANDAŞLIK İSTİYORUZ

Pasaport alıp daha fazla ihracat gerçekleştirmek için vatandaşlık istediklerini belirten Fardosi, “2017’de istisnai vatandaşlık için bizi çağırdılar. Mülakata girdik, evrakları verdik. Süreç başladı. 7 aşama vardı. Biz, 4. Aşamaya geldik ve öylece kaldık. Geçen yıl dosyamızın işlemden kaldırıldığını öğrendik. Şaşırdık. Düşünün ben firma sahibiyim, vatandaşlık alamıyorum ama yanımda çalışan Suriyeli olan bir kişi vatandaş olabiliyor. Birçok yere başvurduk. Neden olmadığını sorduk. Hiçbir sebep yok. Evraklarımız tamam ama takıldık kaldık. Bursa’da vatandaş olamayan çok Suriyeli iş adamı var. Oturma izniyle burada bulunuyoruz onu da her yıl yeniliyoruz. 250 bin dolara konut alanlara vatandaşlık veriliyor ama Suriyeliler hariç. Bizim burada 2 tane dairemiz var. 2017’de 300 bin dolara almıştık” ifadelerini kullandı.

BİRÇOK İNSAN SURİYE’YE DÖNER

Halep’teki son durum hakkında bilgi veren Fardosi, şunları söyledi: “Soğuk savaşa girildi. Ölüm azaldı. Ama benzin, mazot yok. Ekmek bulmak bile zor. Fiyatlar çok yüksek. Bir memur 15 dolar maaş alıyor. Orada en kötü şartlarda 200 dolar alması gerekiyor ama 15 dolar alabiliyor. Bu yüzden rüşvet arttı. Kimisi ikinci işlerde çalışıyor. Orada paranın bir değeri kalmamış durumda ve yaşamak çok.  Ama yine de ben eskisi gibi olmasa bile oradaki ortam biraz normalleşirse buradaki insanların çoğu döner. Çünkü orada herkesin bir evi vardı. Burada kira ödüyorlar. Orada kendi işleri vardı, burada işçi konumundalar. Bizim için de burada piyasa zorlaştı. Buradan çıkmak istemiyorum ama ne kadar daha böyle dayanabilirim bilmiyorum. Mısır mesela ucuz ama Türkiye ile kıyaslanamaz. Türkiye çok güzel bir ülke ve burada yaşamanın da bir bedeli var elbette. En önemlisi güvenli, kardeşlerimi rahatça okula gönderebiliyorum. Biz de bunun için dayanmaya çalışıyoruz.”

Vatandaşlık konusunun çözülmesini talep eden Fardosi, açıklamasını şu şekilde tamamladı: “Burada Suriyelilerden Kızılay yardımı alanları vatandaşlık için çağırdılar. Mülakata gidiyor ama o kartı kesilmesin diye vatandaşlığı istemiyor. Ben öyle insanlar tanıyorum ki 300 bin dolar verip hemen vatandaşlığı almak ister. Bu vatandaşlık işinin bir düzene girmesi gerekiyor.

***

SURİYELİLERE İLİŞKİN BAZI SORULAR

Suriyelilerle ilgili kamuoyunda birçok konuda bilgi kirliliği yaşanıyor ve doğru sanılan yanlış bilgiler yayılıyor. Bu konuda birçok yayın doğruyu aktarmak için haberler, istatistikler ve bilgiler paylaşıyor. Bu kapsamda Bursa Görüş okuyucusu için bir derleme yaptık.

***

Devletten maaş alıyorlar mı?

Türkiye’de hiçbir Suriyeli devletten maaş almıyor. Ülkemizde Geçici Koruma veya Uluslararası Koruma altında olan ve belirli kriterleri sağlayan kişilere, Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen Sosyal Uyum Yardımı (SUY) kapsamında aylık 155 lira destek veriliyor. Bu paranın ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına Türk Kızılay’ı aracılık ediyor. Kızılay Kart verilen Suriyeliler paralarını PTT’lerden çekebiliyor.

***

Üniversiteye sınavsız mı giriyorlar?

Her yabancı öğrenci gibi Suriyeliler de bir devlet üniversitesine girebilmek için Yabancı Öğrenci Sınavına (YÖS) giriyor. Her yabancı öğrenci gibi Suriyelilere de hem birinci hem de ikinci öğretim ücretlidir. Her üniversitenin bir yabancı öğrenci kontenjanı var ve Suriyeli bir öğrenci sınava girip yeterlilik sağlasa ve parasını ödese dahi kontenjan sınırı nedeniyle istediği üniversitenin istediği bölümüne giremez.

***

Burs alıyorlar mı?

Türkiye’de eğitim alan yabancı öğrencilerin burslara başvurma hakkı vardır. Suriyelilere özel bir burs uygulaması yoktur. Burs için başarı ve yaş kriteri uygulanır. YÖK’ün 2019 verilerine göre Türkiye’de 148 bin yabancı öğrenci vardır ve bunların 25 bini Suriyelidir. Bunlar içinden burs alan Suriyeli öğrenci oranı yüzde 5,7’dir.

***

Çocuklarını istedikleri okula kayıt edebiliyorlar mı?

Anasınıfı, ilkokul ve ortaokula kayıt olacak öğrencilerin kayıtları e-kayıt sistemi üzerinden adres durumuna göre gerçekleşiyor. Suriyeliler de çocuklarını sistemde kayıtlı oldukları adreslere göre okullara yerleştirebiliyor.

***

Kovid-19 testi Suriyelilere ücretsiz mi?

Resmi Gazetede yayınlanan 13 Nisan 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle sosyal sigortası bulunmayan kişilere koruyucu ekipman, tanı kiti, koronavirüs tedavisi ve aşı hizmetinin ücretsiz verilmesi kararlaştırıldı. O günden bu yana sigortası olan ya da olmayan herkes, bu hizmetlerden ücretsiz faydalanabiliyor.

***

Oy kullanabiliyorlar mı?

İstisnai vatandaşlıktan yararlanan Suriyeliler, vatandaşlığa kabulünden 1 yıl sonra oy kullanma hakkı kazanır. Son verilere göre vatandaşlık verilen Suriyeli sayısı 110 bin. Son yapılan seçimde 53 bin 99 Suriye asıllı Türk vatandaşı oy kullanma hakkı elde etti.

***

5 yılda vatandaş oluyorlar mı?

Türkiye’deki Suriyeliler, Geçici Koruma statüsünde bulunuyor. Bu statü kapsamında olan kişilerin 5 yıl ikamet yoluyla Türk Vatandaşı olma hakları yok. Ayrıca bu statüdeki Suriyeliler, bir Türk vatandaşı ile evlenip evlilik yoluyla Türk vatandaşı olma hakkına da sahip değildir.

***

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 21 Mayıs 2024
İmsak 03:49
Güneş 05:36
Öğle 13:05
İkindi 17:01
Akşam 20:25
Yatsı 22:04
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 37 99
2. Fenerbahçe 37 96
3. Trabzonspor 37 64
4. Başakşehir 37 58
5. Beşiktaş 37 56
6. Kasımpasa 37 53
7. Alanyaspor 37 51
8. Sivasspor 37 51
9. Rizespor 37 50
10. Antalyaspor 37 48
11. A.Demirspor 37 44
12. Samsunspor 37 43
13. Kayserispor 37 42
14. Konyaspor 37 41
15. Gaziantep FK 37 41
16. Ankaragücü 37 40
17. Hatayspor 37 38
18. Karagümrük 37 37
19. Pendikspor 37 37
20. İstanbulspor 37 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 89
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 60
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 48
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 40
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 37 94
2. Barcelona 37 82
3. Girona 37 78
4. Atletico Madrid 37 73
5. Athletic Bilbao 37 65
6. Real Sociedad 37 60
7. Real Betis 37 56
8. Villarreal 37 52
9. Valencia 37 48
10. Deportivo Alaves 37 45
11. Osasuna 37 44
12. Getafe 37 43
13. Sevilla 37 41
14. Celta Vigo 37 40
15. Las Palmas 37 39
16. Rayo Vallecano 37 38
17. Mallorca 37 37
18. Cadiz 37 33
19. Granada 37 21
20. Almeria 37 18