bursagorus.com.tr
2022-01-25 11:10:28

Orta sınıfın varlığı ve önemi

Sedat Yalçın

25 Ocak 2022, 11:10

Dünya ekonomilerinde yaşanan zorlukları biliyoruz. Pandemi sonrası bozulan ticaret dengeleri düzelinceye kadar mal fiyatlama konusu giderek zorlaşıyor. Gıda, hammadde, ara malları, nakliye ve enerji fiyatlarında dalgalanma devam ediyor. Ayrıca iklim değişikliğine bağlı kuraklık ve tarımsal üretimdeki verim kaybı da ayrı bir başlık. Bu problemler çerçevesinde birçok batı ülkesinde de enflasyon yüzde 1-7 aralığında seyir ediyor. Her ülke bu süreçte vatandaşlarının enflasyon artışından etkilenmemesi için tedbir paketleri oluşturuyorlar.

ENFLASYON ETKİSİ BÜYÜK

Ülkemizde de dünya enerji ve emtia fiyatlarındaki artışa bağlı olarak belirli miktarlarda enflasyon ithal ettiğimiz bir gerçek. Bu İthal enflasyonun özellikle enerji fiyatları kaynaklı bölümünün tamamının halka yansıtılmadığı da biliniyor. Buna rağmen TÜİK rakamları esas alınsa dahi dünyada enflasyonu en yüksek ülkelerinden biri durumundayız. Bunun sebeplerinin dış kaynaklı bölümünü açıkladık. Ancak buna ilave olarak bizim iç kaynaklı döviz kuru yükselmesine bağlı ayrı bir enflasyon sebebimiz daha var. Kurun neden ve nasıl yükseldiğini Aralık 2021 ayı içerisinde alınan kararlar esnasında hep birlikte gördük. Detaylarını da önceki yazılarımızda tüm yönleri ile incelemiş idik.

Bu yazımızda enflasyondan en fazla etkilenen sosyal gruplardan bahsetmek ve bir özel konuya dikkat çekmek istiyorum. Enflasyon nedeniyle asgari ücret ve altı gelir seviyesinde bulunan aileler çok büyük tahribat yaşıyorlar. Çünkü bu grup tamda Türk-İş tarafından açıklanan açlık sınırına yakın bir noktada gelir elde ediyorlar. Emekliler ise yeni artış sonrası bile 2500.-TL ortalamasına henüz ulaştılar.

Yani açlık sınırında yaşayan ve sayıları milyonlarla ifade edilen bir emekli grubumuz var. Önemli bir kısmı sosyal yardıma muhtaç durumda. Aslında devletin bu kesimlere son yıllarda yapılan en yüksek maaş zamlarını yapmış olmasına rağmen aşırı fiyat artışları nedeniyle daha zamların ellerine geçmeden nasıl eridiğini bu insanlarımız yaşayarak gördüler.

Diğer taraftan Üretici Fiyat Endeksinin yüzde 79 seviyelerinde açıklanması ve bu oranın önümüzdeki 3-4 ay içerisinde tüketici fiyatlarına yansıyacağı düşünüldüğünde enflasyonun orta vadede de dar gelirliler üzerindeki olumsuz etkilerinin devam edeceği söylenebilir. Bu grupların kişisel borçlanma düzeylerinin de alarm seviyesinde olduğu ve geri ödeme sorunları ile mücadele ettikleri biliniyor.

ORTA SINIFTAKİLER VE ÖZELLİKLERİ

Enflasyonun etkilediği diğer önemli bir kesim, orta gelir düzeyindeki kitledir. Bu gruptaki insanların toplumun önemli bir kısmını oluşturdukları ve ekonomide belirleyici rol oynadıkları hususunu tespit edelim. Eski Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal bu grubu “Orta Direk” olarak tanımlamıştı. Orta sınıf genellikle tüm ülkelerde küçük işadamları, profesyoneller, vasıflı emekçiler, belirli ölçekte üretim yapan çiftçiler, akademisyenler ve orta kademe devlet çalışanlarından oluştuğunu söyleyebiliriz. Bu sınıfın ortak özelliklerine dikkat edersek ülkemiz açısından da önemli sonuçlar çıkarabilmemiz mümkündür.

Orta sınıf genellikle yasalara saygılıdır. Değişikliklere hızlı uyum sağlarlar. Yol gösterici olurlar. Yüksek ve nitelikli eğitime önem verirler. İyi yönetim ve başarılı uygulamaların temelinde o işi iyi bilme yani eğitimli olma şartını ararlar. Orta sınıf mensupları topluluk değerlerini benimser ve desteklerler. Geleneği yeni uygulamalarla bağdaştırır topluma örnek ve makul olanı önerirler. Orta sınıf ana tüketici grubu oluştururlar. Ve yerel üretilmiş ürünleri tercih ederler. Nüfusu en yüksek oranda orta sınıftan oluşan şehirler güvenli şehirlerdir. Toplumsal dayanışma düzeyi yüksektir. Orta sınıf diğer sosyal gruplara göre gelirlerinin daha yüksek bir yüzdesini vergiye ayırırlar. Bu durum daha kurallı ve kamu ile işbirliği yüksek bir yapının varlığını açıklıyor.

Yukarıdaki tespitler bir toplumun ayakta kalması, gelişmesi ve her alanda nitelikli bir kurumsal yapıya kavuşması için “Orta Sınıfın Varlığı”nın ne kadar önemli olduğunu bizlere anlatıyor. Bu tespitlerin bir bölümü, orta sınıf konusundaki değerlendirmelerini aldığım dünyadaki önemli şehirlerin bir çoğunu gözlemleme imkânı bulmuş bir dostumun görüşleri. Ayrıca orta sınıf mensuplarının kendi ölçeklerinde ekonomik özgürlüklerine sahip olmaları, onları kendi ülkelerinin sosyal, ekonomik ve siyasal sorunları için çözüm üretme çabalarını motive eder, demişti aynı dost. Bu sınıfın düşünme, tartışma, sorgulama ve doğru olanı topluma aktarma konularında her zaman imkânları olabilmektedir. Bu durum orta sınıfı güçlü toplumlar için adeta sigorta niteliğindedir.

ENFLASYON GELİR DAĞILIMI ADALETİNİ DE BOZUYOR

Üst gelir gruplarının çıkar hesapları, en alttakilerin ise geçim mücadeleleri, onlara ülke yönetimindeki hatalı uygulamalar konusunda gerekli uyarıları yapma imkânı vermeyebilir. Ancak orta sınıf için bu durum farklıdır. O yüzden önemlidirler. Onların uyarıları sayesinde ülke yönetiminde iyi gitmeyen birçok uygulama düzeltilebilir. Onlar adeta tüm sosyal grupların sözcüsü durumundadırlar.

İskandinav ülkeleri orta sınıfın gelişimini destekleyerek siyasi istikrarında nasıl sağlandığına ilişkin en güzel örneklerden birisidir. Tarih orta sınıfın çöküşünün radikal hareketleri teşvik ettiğini gösteriyor. Avrupa ve özelde Almanya tarihi bu tür örneklerle doludur.

Ülkemizde pandemi nedeniyle kapanma süreçlerinde orta sınıfın ana mensubu olan küçük esnaf ciddi gelir kayıpları ve borçlanmalarla karşı karşıya kaldılar. Orta ölçekte tarımla uğraşan çiftçiler ve diğer esnaf grupları da girdilerdeki aşırı fiyat artışları nedeniyle zor günler geçiriyorlar. Ülkemiz Gelir Dağılımı adaleti konusunda OECD ülkeleri arasında Meksika ile birlikte son sıraları paylaşıyor. Türkiye uluslararası raporlarda artık “Yüksek Düzeyde Gelir Eşitsizliği” yaşayan ülkeler arasında gösteriliyor. Gini Katsayısı bu adaletsizliği gösteren önemli bir ölçü. TÜİK rakamları bu verinin ülkemizde 0,41 olarak gerçekleştiğini açıkladı. Bu katsayı İskandinav ülkelerinde 0,26 civarında oluşuyor. Bunun anlamı İskandinav ülkeleri gelirlerini daha adaletle dağıtıyorlar ve orta sınıflarını güçlü tutarak demokrasilerini ve siyasi istikrarlarını da garanti altına alıyorlar. (Not: Gini Katsayısı sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımı adaleti düzeliyor.)

Ülkemizin içerisinden geçtiği şu zor günlerde tabii ki çözümler kolay değil. Ancak imkânsız da değil. Güven ortamı oluşturulduğunda ve toplumun tamamına hitap eden bilimsel uygulamalar yürürlüğe konulduğunda birçok sorunun hızla çözüm yoluna girdiği görülecektir.

Bu süreçte Orta sınıfa sahip çıkılması, adalet ve güvenilir kurumlar oluşturma konuları hayati önemdedir. Herkesi kucaklayın. Bu ülkenin potansiyelinin yarısını değil tamamını kullanın. Bunu kiminle yapacağız diye soruyorsanız adres “Orta Sınıf ”tır. Onlara gözünüz gibi bakın. Aksi halde toplumumuzun taşıyıcı kolonları olan Orta Direk kırılırsa sistem büyük zarar görebilir.

Orta sınıf yerinizde misiniz?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.