bursagorus.com.tr
2022-04-05 09:36:28

Orucun Zamanı: Ramazan -I- Hoş Geldin Evimize

Prof. Dr. Mustafa Kara

05 Nisan 2022, 09:36

Mukaddes zaman ve mekân fikri bütün dinlerin ortak özelliklerindendir. Bir başka ifade ile dindarlık dairesinin tamamlanması bu mübarek zaman ve mekânların bereketiyle oluşmaktadır.

Gönül dünyamızı sonsuz mutluluklara açan zaman dilimlerini tekrar yaşamayı iple çekeriz. Ruhî hayatın derunî yönüyle bizi tanıştıran mekânları tekrar ziyaret etmek için sabırsızlanırız. Hacca gidip de o anları tekrar yaşamak ve o beldeleri tekrar görmek istemeyen bir kimse ile karşılaştınız mı? Hayır. Niçin? Çünkü o zaman ve mekânlar dinî hayatın zirvesini temsil ediyorlar. İbadetle ihlasın, zemzemle zikrin, Hacerü’l-esved taşı ile gözyaşının muhteşem terkibini temsil ediyorlar.

Ramazan da böyle bir gönül tiryakiliğidir. Böyle bir gönül seferberliğidir. Tekbirle teravihin, sahurla sadakanın bir sentezidir. Hem biliyor musunuz, sahur, seher ve sihir aynı köktendir. Yani sahurun bir sihir, bir büyüsü vardır. Bu sihir günü avuçlamakta, mahyayı aydınlatmaktadır.

Bizim kültürümüzde ramazan tıpkı hacılar gibi şen-şakrak bir şekilde karşılanır. Düğün dernek gibi istikbal edilir. Şimdi nasıl bilmiyorum ama benim çocukluğumda Doğu Karadeniz'de ramazan düğün alayı gibi karşılanır, arefe günü yüzlerce mermi atılırdı. Cami ve minarenin aydınlığı içimize aksederdi. Teravih namazlarıyla birlikte başlayan “merhaba” sedaları yeri – göğü inletirdi.

Merhaba ey şefkat ayı merhaba

Merhaba ey vuslat ayı merhaba

Merhaba ey rahmet ayı merhaba

Merhaba ey hikmet ayı merhaba

Bu ayın Kur'an ayı olduğunu gösteren en önemli olaylardan biri de Kur'an kurslarında okuyan “melek”lerin tilavet ettiği mukabelelerdir. Bu lahutî meclisler aracılığıyla Allah kelâmı, söz konusu “melek”ler aracılığıyla tekrar müminlere aktarılmıştır, aktarılmaktadır, inşallah kıyamete kadar aktarılacaktır.

Bütün ibadetlerde olduğu gibi oruç ibadeti bizi “zaman disiplini” ile de tanıştırır. Dakika ve saniyelerle barıştırır. Günlük hayatımıza çeki-düzen verir. Sosyal hayatın -hatta trafiğin- akışına tesir eder. Tatlı “iftar telaşı”yla yüzleştirir.

İç dünyamızın aydınlanmasıyla birlikte dış dünyaya açılırız. Fakir fukaraya uzanırız. Yoksul ve kimsesizlerle buluşuruz. Garibanlarla konuşuruz. Ekmeğimizi paylaşırız. Böylece fakirlerin bulunduğu çadırlardaki toplu iftarlar toplu ibadetlere dönüşür.

Yukarıda “merhaba” kelimesiyle başlayan cümlelere şunu da ilave etmek gerekir:

Merhaba ey iffet ayı merhaba

Bunun sebebini de anlayabilmek için Diyanet İslam Ansiklopedisi’nin “iffet” maddesini açıp ilk satırlarını okumak gerekir:

“Sözlükte haramdan uzak durmak helâl ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınmak anlamında mastar olan iffet kelimesi daha çok felsefi mahiyetteki ahlak kitaplarında ve bunların etkisinde diğer eserlerde insanlardaki arzu (şehvet) gücünün ılımlı işleyişinden hâsıl olan erdemi ifade etmek üzere kullanılmış ve başta gelen erdemlerden biri kabul edilmiştir. Bu kaynaklardaki iffet tanımlarını “yeme – içme ve cinsi arzu konusunda ölçülü olmak, aşırı istekleri bastırıp dinin ve aklın buyruğu altına sokmak suretiyle kazanılan erdem şeklinde özetlemek mümkündür.”

Üftade’nin Duyguları

Yaklaşık 500 sene önce Üftade Hazretleri bu şehirde yaşayanların duygularına tercüman olmak üzere Ramazan ayına erişmenin mutluluğunu yaşıyordu.

Şükür Allah’a ey dostlar!

Eriştik oruç ayına

Ki mü’mine hidayettir

Eriştik oruç ayına

Günâhlarına hep silker

Anadan doğma olursun

Seni dost iline ilter

Eriştik oruç ayına

Lâtif eyler vücudunu

Gönül âyinesin açar

Şeyâtîn yanına gelmez

Eriştik oruç ayına

Güzel hilâlini gördük

Sevindiler kudümüne

Şükürler etdiler Hakk’a

Eriştik oruç ayına

Umarız ol Ganî Allah

Cemâlin göstere bize

Senâlar idevüz Hakk’a

Eriştik oruç ayına

Habîbi hürmetine Hak

Bize verdi oruç ayını

Gördük lütfunu Allah’ın

Eriştik oruç ayına

Garîb Üftâde’ye yâ Rab

Cemî ehl-i îmân ile

Orucun nurunu vergil

Eriştik oruç ayına

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.