bursagorus.com.tr
2022-01-11 09:02:44

Tekstilde sürdürülebilir teknolojiler ve bir başarı hikâyesi

Prof. Dr. Mehmet Karahan

11 Ocak 2022, 09:02

Dünya nüfusunun şu an 7 milyar, 2050 yılında yaklaşık 10 milyar ve 2100 yılında ise bugünkü nüfusun yaklaşık 3 katı olan, 20 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bütün bunları dikkate aldığımız zaman, yeni bir yaşam biçimine ve yeni bir bakış açısına ihtiyacımız olduğu fikri ortaya çıkmaktadır.

20 milyar insan için öncelikle içilebilir ve tarımda kullanılabilecek temiz su kaynaklarına, gıda için tarım alanlarına, kıyafet ve tabi ki bunun yanında çeşitli iletişim, ulaşım, konut gibi tüketimler için hammadde kaynaklarına ve dolayısıyla da doğal kaynakların üretimden tüketime kadar daha efektif kullanma noktasında çözümler geliştirmeye ihtiyacımız vardır.

Pamuklu tekstil ürünlerinin saf yeni pamuk kullanılarak yapılması Dünya yer altı ve üstü su kaynaklarının azalmasına yol açmaktadır. Örneğin, pamuklu tekstillerin üretimi çok su tükettiği için Özbekistan ve Türkmenistan sınırında bulunan Asya’nın en büyük Dünya’nın 4’üncü büyük gölü olan Aral’ın yüzde 90 oranında kuruduğunu dikkate aldığımızda durumun ne kadar vahim ve önemli olduğunu görürüz.

Ayrıca pamuk ziraatının yapıldığı bölgelerde, zehirli zirai ve haşere ilaçlarından (pestisitler) dolayı kanser vakalarının görülme oranında yüzde 80’e varan artışlar tespit edilmiştir.

Tekstil sektörü, petrol endüstrisinden sonra çevreyi en çok kirleten ikinci endüstridir. Örneğin, 1 Kg pamuklu tekstil üretimi için yaklaşık 10.000 litre suya ihtiyaç duyulmaktadır. Bir adet blue jean veya tişört üretimi için yaklaşık 8.000 çeşit kimyasal kullanılmaktadır. Bu sebepten endüstriyel tekstil üretimi kaynaklı su kirliliği, toplam su kirliliğinin yüzde 20’sine tekabül etmektedir.

Tekstil sektöründe su kullanımı, CO salınımı ve tarım alanı ihtiyacı hızla artmaktadır. Tükettiğimiz ürünleri geri dönüştürerek ve bu sayede hayatta kalmalarını sağlayarak sürdürülebilir bir yapı oluşturmamız gerekmektedir. Dolayısıyla tabiatta sınırlı olan yer altı ve yer üstü kaynaklarının daha verimli kullanımını sağlamak amacıyla doğru çözümlere ihtiyaç duymaktayız. Bunu sağlayabilmek için gerekli olan geri dönüşüm, bu endüstriyel döngünün en önemli halkasıdır.

Bugün sadece Türkiye’de günde yaklaşık 80 bin ton çöp atılmaktadır. Yani kişi başına düşen çöp miktarı yaklaşık 1 kg/gündür. Ancak atık yönetimi ve ayrıştırma sistemleri konusunda ülkemiz gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça geridedir.

Peki, çözüm ne olmalıdır?

Çözüm, tekstil üretiminde geri dönüşüm ve yeniden kullanım oranlarının artmasıdır. Bu anlamda özellikle plastik malzemelerin geri dönüşümü, tekstile hammadde olabilecek türlerinin değerlendirilmesi, kullanılmış tekstillerin yeniden ürüne dönüştürülmesi bu vahim tabloyu biraz olsun rahatlatacaktır.

Kullanılmış kıyafetlerde ve atık tekstillerde geri dönüşüm oldukça az yapılmaktadır. Kullanılmış kıyafetlerin ve tekstillerin sadece yüzde 2’lik bir kısmı geri dönüştürülebilmekte, geri kalan yüzde 98’lik kısmı ise yakılarak bertaraf edilmekte ya da direkt olarak işlenmeden toprağa gömülmektedir. Bu durum hem kaynak israfı hem de doğa katliamı anlamına gelmektedir.

Atık toplama istatistiklerine göre toplam atığın yüzde 3’ü tekstil atıkları olup günde yaklaşık 2 bin 500 ton civarında kullanılmış kıyafet ve tekstil işlenemeden çöpe gitmektedir. Buradaki en önemli sorun daha önce vurgulanan atık yönetim sisteminin olmayışı ve Dünya genelinde de konfeksiyonların ve tekstillerin geri dönüştürülebilir yöntemler ve tasarımlarda imal edilemeyişidir. Bu konu, şu an için sürdürülebilir döngüsel ekonominin en büyük handikapı olup, konfeksiyonda tüm bilinenin yeniden düşünülüp gözden geçirilme zamanın geldiğinin ifadesidir.

Sürdürülebilir bir yaşam döngüsü için, geri dönüşüm kadar iyi bir atık yönetimi ve bunu destekleyecek, geri dönüştürülebilir tasarımlar ve üretimler yapmak gerekmektedir. Üretilen tekstil ve konfeksiyon ürünlerini çok komponentli, yani pamuk, polyester, viskon, akrilik gibi elyaf çeşitlerini birbirine karıştırarak elde etmeye çalışmak yerine istenilen tuşe ve görünümleri boya ve terbiye işlemleri esnasında sağlamak veya kreasyondan biraz taviz vererek tek komponentli yani yüzde 100 pamuk, yüzde 100 polyester ya da yüzde 100 akrilik olarak imal etmeye çalışmak bu ürünlerin büyük oranda geri dönüştürülebilmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bunun yanı sıra kıyafetlerde kullanılan fermuar, düğme vb. aksesuar ile astar, etiket, dikiş, nakış ve overlok ipliklerini ana gövdeyle aynı malzemelerden ya da polimerlerden kullanmak bu ürünlerin tamamen geri dönüştürülebilme potansiyellerini fazlasıyla arttıracaktır.

Polyester, teknolojinin ürettiği en masum ve en geri dönüştürebilir nitelikteki termoplastik polimerik malzemedir. Polyester, doğru yöntemlerle yüksek geri dönüşüm kabiliyeti sergileyerek yüzlerce kez geri dönüştürülebilir. Ülkemizde bu konuda önemli mesafeler alınmıştır ve bu tür geri dönüşümü gerçekleştiren firmalar mevcuttur.

Örneğin Gama Recycle firması, polyesterden üretilen kıyafetlerin ve diğer tekstil ürünlerinin atıklarını, şu an Dünya’da benzeri olmayan özgün geri dönüşüm yöntemleriyle yüzde 10 kontaminasyona kadar geri dönüştürülebilmektedir.

Zaman içerisinde birkaç geri dönüşümden sonra viskozitesi düşen ve yapısı bozulan PET polimerleri depolimerize edilerek tekrar geri dönüştürebilmektedir. Geri dönüştürülebilir kıyafet üretilmesi noktasında tekstil ve konfeksiyon sektöründeki tanınmış firmalara, markalara ve üreticilere büyük sorumluluk düşmektedir.

Öncelikle geri dönüştürülebilir kıyafet üretimi yaygınlaştırılmalıdır. Bu ürünlerin geri dönüşüme kazandırılması için ise tüketici teşvik edilmelidir. Örneğin, depozito sistemi yani alınan kıyafetin kullanıldıktan sonra bir bedel karşılığında mağazaya iade edilmesi uygulanırsa çok kısa zamanda tükettiğimiz polyester, akrilik, vb. tekstil hammaddelerinin yüzde 30’a yakını toplanan kullanılmış kıyafetlerin geri dönüştürülmesiyle elde edilebilir.

Geri dönüştürülebilir ürün tasarımları konusunda, üniversitelerin tekstil ve tasarım bölümlerinde açılacak kurslar veya seminerler bu ürünlerin oluşturulabilmesinde yararlı olacaktır. İzlenebilirlik sağlayabilmek için firmaların ‘Geri Dönüştürülebilir Kıyafetleri’ farklı renk etiketleriyle piyasaya sürmesi gerekmektedir. Örneğin yeşil polyesteri, mavi akriliği, turuncu poliamidi (Nylon), beyaz pamuğu ve sarı ise rejenere selülozu (viskon, tencel, vb.) temsil edebilir.

Firmalar etiketlerin üzerine ürünlerini ne kadara geri alacağını taahhüt eden fiyatları yazarak, tüketiciyi geri dönüşüm konusunda teşvik etmiş olurlar. Tüketici bu sayede birkaç yıl sonra kullandığı eski kıyafetlerini çöpe atmak yerine geri dönüşüme kazandırmış olacaktır. Bu şekilde recycled ve recyclable ürün yaparak gerçek anlamda sürdürülebilirlik konusuna önemli bir çözüm getirilmiş olunacaktır.

Geri dönüşüm konusunda, gelişmiş Dünya ülkeleri tarafından hâlihazırda yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Gama Recycle firması, geri dönüşümde yapmakta olduğu Ar-Ge çalışmaları ile geri dönüşüm konusunda yeni metotlar da geliştirmektedir. Bu çalışmalarla ilgili yaklaşık 20 civarında patentli ya da patent aşamasında olan, ürün, yöntem ve süreç yenilikleri ile makine tasarımları bulunmaktadır.

Gama Recycle bünyesinde, Tüm Dünya’da mevcut olarak yüzde 2 seviyesinde geri dönüştürülebilen ve sadece iğneleme yöntemi ile oluşturulan dokunmamış kumaş (nonwoven) formundaki izolasyon malzemesi olarak kullanılan kullanılmış kıyafetleri, firmamızın patentli yöntemleriyle özel ve teknik ipliklere dönüşümü yapılmaktadır. Geliştirilen geri dönüşüm iplikleri ve diğer ürünleri, tekstil ve konfeksiyon sektöründe, yer kaplaması sektöründe, inşaat ve jeotekstil sektöründe, endüstriyel tekstil sektöründe ve diğer sektörlerde çok geniş uygulama alanlarında kullanıma sunulmaktadır. Firmanın resmi Ar-Ge Merkezi, bu konularda yenilikçi birçok Ar-Ge çalışması yürütmektedir.

Gama Recycle firmasını, doğa dostu uygulamaları nedeniyle tebrik ediyor ve ülkemizde bu tür firmaların sayısının artmasını temenni ediyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.