bursagorus.com.tr
2022-02-15 09:35:29

Ülkelerin tarımda sistem arayışları

Sedat Yalçın

15 Şubat 2022, 09:35

RUSYA-HOLLANDA

Tarım için “dünyanın en zor işi” diye bir söz vardır. Bu sözü doğrulayan gerekçeler oldukça fazla. Tarım adeta çok bilinmeyenli bir denklem gibi. Tarım topraklarının azalması, girdilerdeki aşırı maliyet artışları, iklim değişikliği, kuraklık, afetler, teknik bilgi eksikliği, örgütlü olamama, ölçek ve kalite sorunları, finansman ve pazarlama başlıkları altında yüzlerce sorunu barındırıyor Tarım sektörü.

Bu tür genel sorunlar devam ederken tüm dünyada yaşanan salgın sürecinde maalesef birçok ülke lojistik ve tedarik zincirleri sorunu yaşamaya başladılar. Bu sorun insani anlamda önem taşıyan Gıda Güvenliği konusunun ciddi şekilde tartışılmasına neden oldu. Özellikle tarımda net ithalatçı pozisyonunda olan ülkeler kendileri açısından Tarım politikalarında değişikliğe gittiler. Ağırlıklı olarak temel gıda maddelerinin yerli ortamlarda üretilmesi stratejisini benimsediler.

Bu aşamada tarımsal hasıla bakımından Dünya 7. ve Avrupa ölçeğinde ise 1. pozisyonda bulunan ülkemiz bu gelişmeler karşısında neler yapıyor ya da yapmalı sorularının cevaplarına ulaşmak için yine yoğun bir literatür taraması, uzman görüşleri ile yerli ve yabancı basında öne çıkan makaleleri inceledim. Yaptığım tespitler ve incelediğim dünya örnekleri ülkemizin bu alanda da reform niteliğinde ileri adımlar atmasının şart olduğunu bize gösteriyor.

RUSYA’NIN 8 YILLIK TARIM PLANI

Rusya-Ukrayna krizi sonrası Rusya ya uygulanan ambargolar o ülkeyi özellikle gıda ve tarım konularında ileri adımlar atmaya yöneltmiş. Uygulamaya konulan 8 yıllık Tarımda dönüşüm Strateji planı kapsamında öncelikle tahıl, baklagiller ve yağlı tohum üretim ve stok kararlarını ülke gıda güvenliğini dikkate alarak yeniden düzenlediler. Sera yatırımlarını yüzde 80 artırdılar. (2021 itibariyle 32.000 dekar) Meyve üretimini 2027 yılına kadar iki katına çıkarmayı hedeflediler. Süt ürünleri üretiminde de benzer hedef söz konusu. Kendi çiftçisine ciddi, sonuç alıcı ve kontrollü destekler verdi. Akıllı ithalatla çiftçisini korudu. Rekabetçi bir yapıya kavuşturdu. Örtü altı sebze üretimini yüzde 80 artırdı.

Rusya’nın Türkiye ithalatında zaman zaman sorunlar çıkarmasının arka planında bu çalışmalar vardı Rusya et ve süt ürünlerinde ithalatçı ülke iken doğru politikalarla bu iki konudaki ihracatını yüzde 30 artırmayı başardı. Şimdi ki hedefi tarımda sadece hammadde üreten ve ihraç eden ülke değil, katma değerli ürün ihracatı. Rusya da daha önce tarım yapılmayan ancak iklim değişikliği nedeniyle tarım yapılabilecek olan özellikle Sibirya bölgesinde yeni tarım alanları açma imkânı oluştu. (13,6 milyon hektar yeni tarım alanı) Türkiye’nin Rusya dan 2021 yılında tarım ürünü ithalatı yüzde 38 artışla 4,3 milyar dolar oldu. Bu daha çok Türkiye’ deki aktif 560 adet un fabrikasının hammadde ihtiyacından kaynaklanmakta. Türkiye ise yaş sebze ve meyve ihracatının 1/3 ünü Rusya’ya satıyor. Rusya önümüzdeki 2 yıl içerisinde tarımsal ihracatını 45 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.

Rusya, Tahıl, baklagiller ve yağlı tohumlarda 1990’lar da ithalatçı konumda iken bugün aynı ürünlerde piyasa belirleyici ve etkili bir aktör durumunda olup, ayrıca da kendi vatandaşlarının gıda güvenliği sorunu bulunmuyor. Tarım ithalatı son 7 yılda 43 milyar dolardan yüzde 31,4 azalışla 30 milyar dolara indi.39 ülkeye tarım ataşesi atandı. İslam ülkelerine Helal Sertifikalı ürünler üretme ve ihraç etme çalışması başlattı.2021 yılı itibariyle tarım ürünleri ihracatı 30,7 milyar dolar ve ithalatı 29,7 milyar dolar ile artık net tarım ürünleri ihracatçısı bir ülke konumunda.

HOLLANDA ZOR COĞRAFYANIN TARIM ÜLKESİ

Tarımda Hollanda mucizesi hep anlatılır. Birçok araştırmalara konu olmuş, gerçek bir başarı hikâyesi. Hollanda bizim Konya ilimiz büyüklüğünde 42.000 Km2 bir alana sahip. Güneşli gün sayısı az. Topraklarının 1/3 ü denizden kazanılmış. Biyolojik çeşitliliğin Avrupa da en az olan ülke Hollanda. Tarihinden gelen dünya çapında sömürge tecrübesi ve başarılı Hollandalı tüccarlık olgusunun tarımdaki başarılarını da taçlandırdığı görülüyor. Hemen belirtelim 2021 yılı sonu itibariyle Hollanda tarım ürünleri ihracatında 118 Milyar Dolar ile ABD’den sonra Dünya ikincisi konumunda. Hollanda tarımı başarısının arkasında müthiş bir planlama hikâyesi var. Devlet tarım bütçesini 7 yıllık olarak hazırlıyor ve ilan ediyor. Çiftçi 7 yıl boyunca ürününe alacağı desteği biliyor. Ülkede enflasyon ve döviz kuru belirsizliği yok. Çiftçi nezdinde düzenli ürün kalitesinin planlanması ve denetimi var. Planlamalar orta ve uzun vadeli bir perspektif ile yapılıyor. Hollanda dünyanın en başarılı tarım üniversitesine ev sahipliği yapıyor. (Wageningen). Ayrıca dünyanın en büyük 20 gıda şirketinin 17’sinin Ar-ge merkezleri de Hollanda da bulunuyor. Tarımda uzmanlaşmaya büyük önem veriliyor. Tarım yapan nüfus yüzde 10,4 civarında. Tarıma ayrılan alan miktarında azalma olmuyor.

Hollanda sınırlı topraklarının farkında ve o yüzden çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir tarım politikası izliyor. Toprakları nadasa bırakmak yerine “akıllı münavebe sistemi “ile hem topraklarını ıslah ediyor, hem de verimliliği artırıyor. Müthiş bir kooperatifçilik kültürü oluşturulmuş. Tüm çalışmalar bilim ve teknolojik çalışmaların ışığında yürüyor. Örneğin domates yetiştirmek yerine domates tohumu yetiştirilmesinde uzmanlaşıyorlar. Tüm kararlarda kooperatifler ve uzmanlar devrede. Toprağa ne ekileceğine kooperatifin uzmanları getiri hesaplarını da yaparak çiftçiye bildiriyorlar Çiftçilere üretimin her aşamasında yardımcı olunuyor. Hasat sırasında personel desteği dahi veriyorlar. Tarımda kooperatifleşme oranı yüzde 85’lerde.

Hollanda, tarımdaki üretim süreçlerini gıda sektöründe gelişen trend ve standartlara uyarlamış durumda. Ürünlerin raf ömrü, besin değerleri ve benzeri konularda sağlıklı gıda uzmanları ile gıda perakendecileri entegre çalışmaktadırlar. Besin eksperleri satış elemanı olarak da çalışıyorlar. Katma değeri yüksek gıda üretiminde ar-ge projeleri ciddi rakamlarla destekleniyor. Hollanda’nın 2017 yılında Gıda perakendeciliği cirosu 39 milyar dolar, Yemek servis pazarı cirosu 22 milyar dolar ve Gıda işleme sektörü cirosu ise 82 milyar dolar olarak gerçekleşti. Hollanda bugün itibariyle süs bitkileri ve sebze ihracatında dünya birincisidir. Et, Süt ve sıvı-katı yağ ihracatlarında da dünyada ilk 4 ülkenin arasına girebilmektedir. Süt üretiminin yüzde 97’si ve Çiçek üretiminin yüzde 95’i kooperatifler kapsamında üretilmektedir. Kooperatifçilik çiftçiler üzerinde büyük bir planlama kültürü oluşturmuştur. Hollanda tarımsal ihracatının yaklaşık 4’te birinin başka ülkelerden hammaddesini alıp işleyerek ihraç ettiği re-eksport ürünlerden oluşması dikkat çekicidir. Örneğin New York’ta bir markette satın aldığınız dondurulmuş ve işlenmiş mango meyve paketinin Afrika menşeili bir Hollanda gıda sanayi ürünü olduğunu görebilirsiniz. Yani Hollanda üretmediği tarım ürünlerini ithal edip işleyerek de 2021 yılında 32,8 milyar dolar ciro elde edebilmiş bir ülkedir.

Yukarıda yapılan tespitlerin ülkemiz açısından ne anlam ifade ettiğini özellikle son dönemlerde yaşanılan dünya çapındaki Gıda güvenliği ve Gıda enflasyonu sorunları çerçevesinde dikkatinize sunuyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.