banner52

banner74

21.09.2021, 17:08

Çağrılmayan Yakuplar ve HES Kodu

Diyelim ki eski bir mahallede oturuyorsunuz ve evinizin arka duvarına yapışık bir başka evde ise komşunuz olan roman vatandaşlar yaşıyor. Çocuklarınızı o yaz sünnet ettirmeye karar verip, sünnet töreninin yapılacağı gün akrabalarınızı, tanıdıklarınızı ve komşularınızı evinize davet ediyor ama komşunuz olan romanları sünnete çağırmıyorsunuz.

Neyse, tören günü davetlileriniz evinize geliyor ve düğün başlıyor. Aynı Edip Cansever’in “Çağrılmayan Yakup” şiirindeki Yakup gibi, sünnete çağrılmayan komşu romanlar ise, iki ayrı çıkmaz sokakta sırt sırta vermiş iki evden diğerinde düğün olduğunun farkındalar.

Siz onları ister çağırın, ister çağırmayın…

Kemanı, klarneti, darbukayı cümbüşü kapmış…

Çağrılmadıkları düğün için giyinip kuşanmış…

Düğün sahibinin kapısını çalmış Romanlar.

Kapıyı açan ev sahiplerinin şaşkın bakışları arasında, enstrümantal bir şekilde o zamanların moda şarkısı Azize’yi çalarak: “Abe siz bizi çağırmadınız ama biz gelip çalarsak sünnetin daha güzel olacağını düşündük, işte ondan gidelim komşunun düğününde hediye olarak çalalım dedik” demişler.

Aslında bu olay görüntülerle anlatılsa, tam bu noktaya bir gerilim müziği çok iyi gider. Çünkü görüntüyü seyredenler, iyi de bakalım şimdi sünnet sahibi ne yapacak sorusunu bu noktada sormaya başlar.

Neyse ev sahipleri de ne kadar şaşırırlarsa şaşırsınlar komşularını, “Aaa olur mu hiç öyle, unutmuşuz valla! Buyrun, buyrun“ filan diyerek, beklenmeyen saz heyetini içeriye davet ederler.

Bir tür “madem öyle, işte böyle” türü beklenmeyen bir cevap verilmiş, adam yerine sayılmayan “çağrılmayan yakuplar”, inanılmaz bir esneklik göstererek, gidip düğünün eğlencesine katkıda bulunmuşlardır.

İsterseniz burada küçük bir parantez açıp, çağımız dünyasının en önemli sorununun bu “çağrılmayan yakuplar” sorunu olduğunu, insanların çağrılmadıkları ülkelere gitmek için yollara düştüklerini ve bu sorunun nasıl çözüleceğini kimsenin bilmediğini de küçük bir not olarak buraya ekleyelim.

İşin aslına bakarsanız ev sahibi de bir noktadan sonra esneklik göstermiş ve olayın tatlıya bağlanmasını sağlamış o gün. Yoksa kapıya gelen komşu çalgıcıları, “Hayır biz sizi davet etmedik, çekin gidin kapımızdan” diyerek gönderebilirlerdi de…

Düğünü, çalgıyı, çengiyi bir yana bırakalım şimdi. Üretim ve hizmet sistemlerindeki “esneklik” ile “katılık” arasında bir tercih yapmaya çalışalım. Üretim ve hizmet sistemleri kabaca makineler ve insanlardan oluşur. İyi bir sistemin tanımına göre, “sistemden herhangi bir insan çıkarılır ve yerine başka bir insan konulursa; eğer o sistem yine aynı verimlilikte çalışıyorsa, o sistem iyi bir sistemdir”.

İyi bir sistemdir de biz genelde “sistem” filan dinlemeden “esnek” davranırız; sistem bozulmuş bozulmamış onu da kendimize pek dert etmeyiz.

Batı ise böyle işlerden pek hoşlanmaz, davet edilmeyenleri içeriye almaz. Sistemlerinde uygulamalar katıdır. İnsanlar üretimdeki iş tanımlarında ne yazılı ise onu yaparlar. Sosyal hayatta da birilerini eğer çağırmıyorlarsa, çağrılmayanlar geldiğinde kapıdan içeri almazlar. Bizde görevi olan olmayan her işe karışır, herkes herkese akıl öğretir. Esneklik neredeyse sonsuza yakındır.

Gelelim sorumuza: Sosyal hayatta ve ekonomide ne ölçüde esnek, ne ölçüde katı davranmalıyız?

İnsanı ikinci plana iten, teknolojik yeni uygulamalara ne ölçüde izin vermeliyiz?

Nereden mi aklımıza geldi bunlar?

Hemen hemen bütün büyük şehirlerde belediye otobüslerinde HES kodu uygulaması yapılacak, kartında HES kodu onayı olmayan çağrılmayan yakuplar otobüslere alınmayacaktı ya…

Alınıyor…

HES kodu uygulaması yapılmıyor.

Esneklik ve katılık arasındaki çizgide şimdi esneklikten yana duruyoruz.

Batı bu uygulamayı ne ölçüde yapıyor onu da bilmiyoruz.

Bu yazıyı yazmak nereden mi aklımıza geldi?

Norveç’te yaşayan bir arkadaşımız, istediği halde ikinci aşısını olamadığını telefonda anlatıp, bizim aşı sayımızı öğrenince bağırıp çağırdı da oradan…

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 14 Mayıs 2024
İmsak 03:58
Güneş 05:42
Öğle 13:05
İkindi 16:59
Akşam 20:18
Yatsı 21:55
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. Arsenal 37 86
2. M.City 36 85
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 36 63
6. Newcastle 36 57
7. Chelsea 36 57
8. M. United 36 54
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 36 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 35 90
2. Barcelona 35 76
3. Girona 35 75
4. Atletico Madrid 35 70
5. Athletic Bilbao 35 62
6. Real Betis 35 55
7. Real Sociedad 35 54
8. Valencia 35 48
9. Villarreal 35 48
10. Getafe 35 43
11. Deportivo Alaves 35 42
12. Sevilla 35 41
13. Osasuna 35 40
14. Las Palmas 35 37
15. Mallorca 35 35
16. Rayo Vallecano 35 35
17. Celta Vigo 35 34
18. Cadiz 35 29
19. Granada 35 21
20. Almeria 35 17