Kurumlar Bursa'da dezenformasyona karşı güç birliği yaptı

Şule BAYDAR

İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü öncülüğünde gerçekleşen programa, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mudanya Üniversitesi, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü temsilcileri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda konuşmalar yapıldı.

BURSA'DA HAKİKAT SEFERBERLİĞİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı, 4 Mart 2025 tarihinde, Bursa'da imzalanan “Dezformasyonla Mücadele ve Kurumlar Arası İş Birliği Protokolü” kapsamında düzenlenen eğitici eğitimine katılım gösteren 377 kişiye hitap etti.

Gölbaşı, protokolün, Bursa Valisi Erol Ayyıldız başkanlığında, Bursa İletişim Başkanlığı Bölge Müdürlüğü, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mudanya Üniversitesi, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından imzalandığını belirterek, bu kapsamda planlanan dezarformasyonla mücadele farkındalık eğitimlerinin bugün gerçekleştirildiğini ifade etti.

Eğitici eğitimlerinin, Dezformasyonla Mücadele Merkezi liderliğinde yürütüleceğini ve sonunda katılımcılara sertifika verileceğini aktaran Gölbaşı, bu geniş kapsamlı eğitici eğitimlerinin ardından Bursa’dan güçlü bir "hakikat seferberliği" çıkacağına inandığını söyledi.

Gölbaşı, bu eğitimlerden alınan bilgilerin, gönüllü eğitmenler tarafından toplumda dezenformasyon bilincinin artırılması için kullanılacağını da sözlerine ekledi. Eğitici eğitimlerinin yanı sıra, seminerler ve diğer sosyal etkinliklerle özellikle gençlere medya okuryazarlığı ve dijital mecrada dezenformasyonla mücadele konusunda farkındalık kazandırılmasının amaçlandığını vurguladı.

"DEZERFORMASYON ÇAĞI İNSANLIK İÇİN BİR EŞİK NOKTASI"

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardaş, konuşmasında dezenformasyonun günümüzde yalnızca bilgi kirliliği değil, aynı zamanda küresel ölçekte bir güvenlik ve varoluş sorunu haline geldiğine dikkat çekti. “Bu yapay zekâ ile birlikte düşündüğümüzde, gerçekten insanlık için çok önemli bir eşik, bir dönüm noktası olarak görebiliriz bu çağı,” diyen Kardaş, içinde bulunduğumuz dönemi “dezenformasyon çağı” olarak tanımladı.

Kardaş, dezenformasyonun sadece bugünün değil, geleceğin de büyük bir tehdidi olduğuna vurgu yaparak, “Bırakacağı tahribatı en aza indirecek bir düzen bırakmak zorundayız. Çünkü bu mesele günümüz dünyasında çok önemli ama gelecek nesiller için çok daha varoluşsal bir krize dönüşebilir” şeklinde konuştu.

Dezenformasyonun ülkeler için bir milli güvenlik meselesi olduğuna işaret eden Kardaş, aynı zamanda bu sorunun “insanlık için bir kriz, bir varoluş meselesi” olduğunu dile getirerek, “Bugün burada sadece devletin bir kurumu olarak değil, dezenformasyonla mücadele eden bir yapı olarak bununla uğraşıyoruz ama bu mücadeleyi tek başımıza yapamayacağımızı da biliyoruz" dedi.

"AİLE YAPISINDAN TİCARİ İLİŞKİLERE KADAR ETKİLİ"

Bursa Vali Yardımcısı Salih Altun, dezenformasyonun yalnızca bilgi kirliliğiyle sınırlı olmadığını, doğrudan milli güvenliği ilgilendiren ciddi bir tehdit haline geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Dezenformasyon, bir milli güvenlik sorunudur. Toplumun birlikte yaşama iradesini ortadan kaldıran, sosyal dokuyu zayıflatan kritik bir meseledir. Kontrol altına alınmadığında, büyük kargaşalara yol açarak toplumsal güvenlik riski haline gelmektedir."

Altun, Bursa Valisi Erol Ayyıldız’ı temsilen yaptığı konuşmada, yanlış bilgilerin toplumsal uyumu zedelediğini ve büyük çatışmalara zemin hazırladığını vurgulayarak, dezenformasyonun bireyler ve aileler üzerindeki etkilerine de dikkat çekerek, bu tür içeriklerin yalnızca bireysel ilişkileri değil, toplumsal yapının tüm katmanlarını tehdit ettiğini söyledi.

“Gerçeğe dayanmayan bilgilerin yayılması, aile bağlarını koparan, mahallelerde huzursuzluk yaratan, ticari ilişkileri bile zedeleyen bir sürece dönüşüyor” diyen Altun, dezenformasyonun toplum üzerinde yayılan bir “mikrop” gibi hızla etkili olduğunu belirterek, “Bu tehdide karşı acilen önlem almamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"DİJİTAL ORTAMDA YOL ALMAYI ÖĞRENMELİYİZ"

Dijital mecralarda güvenli bilgiye ulaşabilmenin önemine de değinen Altun, çağın gerektirdiği enformatik bilince vurgu yaptı. “Bu dijital havuzda yüzmeyi öğrenmekten başka çaremiz yok. Beynimizde enformatik bir vizyon geliştirmeliyiz” dedi.

Bilgiye ulaşmada iletişim reflekslerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Altun, bireylerin ilk temas ettikleri bilgiler karşısında manipülasyona açık olmamalarının sağlanması gerektiğini vurguladı: "Kendi değerlerimizi ve devletimizin temel dinamiklerini referans alan bireyler olarak, bu tür manipülasyonlara karşı daha dirençli hale gelmeliyiz. Bu noktada Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ortaya koyduğu hızlı, etkin ve kamuoyunu aydınlatıcı yaklaşım tüm dünyaya örnek niteliğindedir."

“EĞİTİCİ ROLÜNÜZ KRİTİK ÖNEME SAHİP"

Programın amacına da değinen Altun, bu eğitimlerin katılımcılar açısından büyük sorumluluk taşıdığına dikkat çekerek, “Bugünkü program, sizlerin birer eğitici olarak bu alanda bilinçli ve yetkin hale gelmeniz açısından çok önemli. Dezenformasyonla mücadele, önce kendi hayatlarımızdan başlayarak topluma yayılan bir farkındalık sürecidir” dedi.

Konuşmaların ardından eğitim programına geçildi. Katılımcılara, projenin kapsamı tanıtılırken, dezenformasyonun tanımı, temel kavramları ve bireysel düzeyde mücadele yöntemleri aktarıldı. Program, katılımcılara sertifikalarının takdim edilmesiyle sona erecek.