banner52

07.06.2022, 05:00

Gelir Dağılımı Bozulması Ve Toplumsal Etkileri

Ülkemiz zor süreçlerden geçiyor. Rusya-Ukrayna savaşı başlı başına özellikle ülkemiz açısından önemli bir sorun kaynağı. Türkiye’nin Boğazlar Montrö Antlaşmasının verdiği hak ve yetkilerini kullanması ve Batı ülkelerinin Rusya’ya olan ambargo kararlarına katılmaması, ekonomisinin savaş kaynaklı olumsuzluklardan kısmen korunabilmesini mümkün kılıyor.

Dış politikadaki bu yaklaşım tüm toplum kesimlerince de olumlu karşılanıyor. Savaş nedeniyle enerji, gıda ve diğer emtia fiyatlarında oluşan artışlar ise ülke ekonomisine büyük maliyetler ödetmeye devam ediyor.

İktidar enerji fiyatlarındaki artışın iç tüketicilere tamamını yansıtmamaya özen gösterse de yine de neredeyse birkaç günde bir elektrik, doğal gaz ve akaryakıt ürünlerine gelen zamlarla uyanıyor vatandaşlarımız.

SORUNLARI ÇÖZME İRADESİNE SAHİPMİYİZ?

Dünyada ki savaş, pandemi, tedarik zincirlerinin bozulması ve kuraklık kaynaklı arz yetersizlikleri ürün fiyatlarını döviz bazında yükseltiyor. Ancak bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak sürekli yaşadığımız Türk Lirasının satın alma gücündeki azalma nedeniyle bu fiyat artışlarını katlamalı olarak yaşıyoruz. Aynı dış tedarik sorunları yaşayan bir Avrupa ülkesinde enflasyon oranı yüzde 7-8 civarında iken bizde resmi TÜİK rakamları ile yüzde 69 seviyelerine ulaşması, bizim sorunumuzun dış etkilerden ziyade, içeride alınan bazı ekonomik kararların ekonomik rasyonalite ile açıklanamaması ve piyasaların beklediği güven ortamının oluşturulamaması olarak açıklanabilir.

Güven oluşumunda ülkemizde acil bekleyen yapısal reformların yapılma iradesinin en belirleyici başlık olduğunu ve detayları önceki yazılarımızda belirtmiştik.

Enflasyon gündemi iktidarı ve muhalefeti ile en yakıcı sorun olarak çözüm tedbirleri tartışılıyor. Kur artışlarının istikrara kavuşması, tasarrufların TL tarafında tutulması, üretim ve ihracat yönünde arz talep dengesinin kurgulanması ve nihayet ithalat silahı ile piyasaların terbiye edilmesi gibi birçok başlık üzerinde çalışılıyor.

Çip krizi nedeniyle sıfır km otomobil ithalatının azalması o alanda kendiliğinden bir kontrol getirmiş olsa da ikinci el piyasasının istikrar bulmaması orada da fiyat artışlarını hep gündemde tutuyor.

SEKTÖREL ARZ TALEP DENGESİZLİĞİ FİYAT ARTIŞLARININ ANA SEBEBİ

Ancak konut sektöründe arz planlamasının sağlıklı yapılamaması, ucuz konut kredisi uygulaması ile gereksiz talep oluşturulması ve yabancılara dönük özel projelerin yoğunlaşması, iç piyasada konut ve kira fiyatlarını yükseltiyor. Bu konuda ellerinde kaynakları ve organizasyon güçleri bulunan Ticaret ve Sanayi odaları ile Esnaf teşkilatlarının devreye alınması son derece yerinde olacaktır. Bu kuruluşlar özellikle üye ve çalışanlarına dönük yapacakları üretim merkezlerine yakın sosyal statüdeki konutlar, hem konut talebini aşağı çekmek suretiyle fiyatların düşmesini sağlayacak, hem de bulundukları şehirlerin trafik yükünü de ortadan kaldıracaktır. Çünkü hali hazırda kentlerin kenar mahallelerinden sanayi bölgelerine her gün ciddi bir kent içi işçi servisleri trafiği söz konusudur. Bu çalışmalar yapılırken Marmara bölgesi çevresinde yerleşik şehirlerdeki sanayi yığılmasının liman bağlantılı, Yeşil OSB’li Anadolu şehirlerine yönlendirilmesinde büyük yarar var. Çünkü yakın gelecekte Marmara denizinin ve ona akan derelerin kirletildiği bir coğrafyada yapılacak üretimlerin Avrupa Yeşil Mutabakatı hükümleri çerçevesinde Avrupa ülkelerine ihracatı ya mümkün olmayacak ya da Sınırda Karbon Vergisi yükümlülüğü ile karşılaşılacak.

Seçim sürecine yaklaşılan ülkemizde siyasi partilerin özellikle Marmara bölgesi şehirleri için nasıl bir Yeşil Mutabakat uyumu düşündüklerini, bu kentlerdeki suları, tarım topraklarını, havayı, dereleri ve denizi nasıl koruyacakları konusunda açık bir yol haritası ilan etmeleri hayati öneme sahip gözüküyor.

SOSYAL DAYANIŞMAMIZ BİRÇOK OLUMSUZLUĞU ÖRTÜYOR

Yüksek enflasyon, iyi yönetilmeyen iç ve dış faktörler nedeniyle devletin birçok alanda mali dengeyi oluşturamaması nedeniyle vatandaşın cebinden alınan gizli bir vergi tanımı yapılabilir. Yani her zam haberi ile satın alma gücümüz daha da azalıyor.

Toplum kendi iç sosyal dayanışması, devlet yardımları ve bireysel borçlanma ile bir noktaya kadar idare edebildi. Ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığı, özellikle küçük esnaf, küçük çiftçi, işçi, emekli ve asgari ücretli konumundaki kişilerin durumları dikkatle izlenmeli ve bu kesimler üzerinde enflasyonun yaptığı tahribatlar mutlaka giderilmelidir.

Enflasyon bazı kesimler üzerinde fakirleştirici etki oluştururken, bazı kesimlerde de aşırı zenginleşme sonuçları oluşturabilmektedir. Özellikle varlık fiyatlarında yaşanan enflasyon oranının üzerindeki artışlar bu sonucu ortaya çıkartabilir. Bu durum Gelir Dağılımı Adaletinin daha da bozulduğu anlamına gelir. Fakirin daha fakir, zenginin daha zengin olduğu bir düzeni kimse savunmamalıdır.

Zengin olanlar da savunmamalıdır. Bu adaletsizliğin giderilmesi isteğinin, eninde sonunda toplumsal talebe dönüşeceği ve oradan da siyasi ve ekonomik düzenlemeleri önümüze getirebileceği unutulmamalıdır.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 02 Mayıs 2024
İmsak 04:18
Güneş 05:55
Öğle 13:06
İkindi 16:56
Akşam 20:07
Yatsı 21:37
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14