bursagorus.com.tr
2022-02-01 05:00:00

Sosyal devletin bir önceki adımı sosyal yönetimlerin başarısı

Ferruh Varanoğlu

01 Şubat 2022, 05:00

Dünyada salgın öncesi ve salgın sonrası olarak ayrılan dönemin içinde yaşıyoruz. Ve bundan sonraki süreç asla önceki yaşadıklarımız ile aynı olmayacak.

Yeni alışkanlıkların her geçen gün dayatıldığı bir düzenin parçası olarak hızlıca uyum sağlanması gereken bir dönemde başarıyı yakalayamamanın çok ağır ve geri ödenemez bedelleri olacaktır.

İnsan faktörü, yakın gelecekte yeme-içme alışkanlığı kadar önemli hale gelecek ve aklı ile makineleşmenin emsalsiz savaşı artık kapımıza kadar gelmiştir.

Yerel de Sosyal Yönetimler, genel de Sosyal Devlet'in tanımları çoğu Dünya Ülkeleri için değiştirilmeye çalışılırken Türk İslam Coğrafyasındaki kadim gelenekler, terkedilmek ile bağımlı hale getirilmek arasında oldukça rekabetli günler yaşanacaktır.

Dar yaşam alanlarımızda uygulanacak politikalar doğru seçilerek, uyumlu geçirilecek süreç her türlü zorluğa rağmen başarıldığında, miras bırakılan toprakları muhafaza etmenin önemi büyüktür.

Günümüzde birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede, sosyal politikaların uygulanmasında merkezi yönetim yanında yerel yönetimler de önemli sorumluluklar üstlendiler.

Devlet “sosyal devlet” anlayışını sağlayabilmede vatandaşa en yakın birimlerinden destek görürse, doğal olarak yerel yönetimlerin sosyal politika sistemi içerisindeki ağırlığı ülkenin siyasal, kültürel ve tarihi birikimine bağlı olarak farklılık gösterir ve bu durum ülke mevzuatına olumlu veya olumsuz yansır.

Yerel yönetimlerin sosyal politika uygulamaları, sosyal belediyecilik kapsamında değerlendirilirken sosyal belediyeler, sosyal devletin yereldeki temsilcileri olarak kabul edilir. Özellikle salgın sürecinde Belediyelerin hizmetleri, Sosyal Belediyeciliğin ne kadar başarılı olup olmadığı ile ilgili de önemli bir kriter olmuştur.

Sosyal belediyecilik Dünya genelinde, kamusal harcamaları sağlık, eğitim, kültür gibi faaliyetlere yönlendiren, istihdam sorununun çözümüne yönelik politikalar geliştiren ve uygulayan, muhtaç durumda bulunan insanların korunmasını ve maddi açıdan desteklenmesini sağlayan, yerel düzeyde sağlık ve eğitim olanaklarının geliştirilmesine katkıda bulunan, sosyal adaletin tesis edilmesine yardımcı olan bir model olarak tanımlanır. Ve her toplulukta farklılık göstermesine lüzum görmeden bir ortak payda üzerinden değer üretilerek, yaşanılan bölgelerdir.

Sosyal Belediyecilik'in amacı ise; yardıma ihtiyacı olanların bu ihtiyaç hallerini ortadan kaldırmayı, sosyal sorunların ortadan kalkmasına önayak olmayı ve bunlarla beraber insanların yaşadıkları ortamda mutlu, huzurlu, güven duygusu gelişmiş bir refah ortamında yaşamalarını planlamaktır.

AK Parti, Türkiye'nin son yirmi yılına tek başına dokunma şansı elde etmiş Türk Siyasi Tarihi’nin belki de en şanslı yönetimi olacaktır. Rahmetli Erbakan'ın "Yerel Yönetimler Siyaset Okulu" tezini geliştirerek hayata geçirdiği yıllarda yetişen öğrencilerin, hemen akabinde uygulamalı Belediye Başkanlıklarına sahip olması aslında ‘Sosyal Belediyecilik’e başlangıcın ilk zamanlarıydı. Aslında bu modelin de çıkış noktasının "Köy Enstitüleri" olduğu söylenir.

Osmanlı’dan bu yana Türk Milleti'nin kendi örf ve gelenekleri de aslında halkın birbiri ile yardımını "imece" usulü ile giderdiği ve arkasından destekler nitelikteki esnaf yardımlaşmalarını adeta bir "gönül birliği" ile gizli kurallar niteliğine oturtan ve "Ahilik Geleneği" olarak adlandırılan hüküm ve terbiyede bugünkü "Sosyal Yardımlaşma" mekanizmasının temel taşlarıdır.

***

TÜRKİYE'DE BİR İLK…

OSMANGAZİ'NİN VİZYON PROJESİ BAREM GÜN SAYIYOR

Bursa, son yirmi yıldaki AK Parti Belediyecilik performansını görebilmemiz açısından seçmen için önemli bir kriter ve 11 Büyükşehir'den biri olması hasebiyle de icraat açısından iyi bir örnektir. Burada önemli olan tek faktör Siyasi bir yapının ele alınması değil, Bursa'nın AK Parti öncesindeki gelişimi ve sonraki performansı, dünyanın gelişimi, ekonomik gelişimi, iş başına gelen aktörlerin bakış açıları ve Bursa insanının yapılanlara karşı nasıl bir teveccüh gösterdiğidir.

31 Mart Yerel seçimleri, Türkiye'de AK Parti'nin önemli merkezleri kaybetmesiyle öne çıkan en değerli şehir olacak Bursa için bir fırsat olmuştur. Seçimin ertesi günü Bursa yönetimlerinin Genel Merkez radarına girmesi ve o günden bugüne kadar koşulsuz olarak desteklenmesi, Siyasi kanada hiç girmeden yorum yapmak gerekirse Bursa için tarihin en büyük fırsatlarından biri olmuştur.

Tıpkı Cavit Çağlar'ın Demirel yönetiminde Bakanlık görevini sürdürürken Ankara'dan zahmetsizce talep edilen miktarın Bursa'ya aktarılması gibi.

Bazı Projelerin hala hayata geçirilmemesi (Hızlı Tren vs.) ödenek ile sorunlar vs. gibi kısımlara girerek hepimizin bildiği konuları tekrar etmek burada bize bir yarar sağlamaz. Her zaman elimizdeki değerleri görerek, elimizde tuttuğumuzun sonuna kadar faydalı ve gerçek bir nitelik taşıyarak amacına hizmet etmesini sağlamak da bir kazanımdır.

Salgın gibi bir dönemde, Bursa'nın Osmangazi İlçesinde yapısal anlamda asla durmamış ve her geçen gün ivmesi yükseltilerek neredeyse sonuna gelinmiş "vizyon projeleri" bahsettiğimiz dönem için Türkiye'de bir eşi ve benzeri yoktur. MEYDAN (Osmangazi Meydanı) ve BAREM (Bakım Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi) Projeleri adeta Osmangazi Belediye Başkanı Dündar'ın ustalık eserleridir.

Dündar'ın hayata geçirdiği Bakım Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi (BAREM), yaşlı ve engelli vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması açısından Türkiye’de eşi olmayan bir hizmet olarak öne çıkıyor. Demirtaş’ta 20 bin 140 metrekare alan üzerine bir kampüs şeklinde inşa edilen merkez, 200 yaşlı, 150 engelli, 150 Alzheimer hastası olmak üzere 500 kişiye günlük bakım ve destek hizmeti verecek. Ulusal Medya'nın da son zamanlarda büyük ilgi gösterdiği bu proje, Osmangazi Belediyesi’nin, önümüzdeki günlerde açılışına hazırlandığı sosyal belediyecilikte Türkiye’nin en özel projesi olacağı hususunda 2022 yılına damgasını vuracakmış gibi görünüyor.

BAREM neden bu kadar önemli bir proje haline geldi?

Gerek Kamu'da gerek Özel'de "insan" odaklı bir iş yapmak, önceden belirli olmayan, insan eli ile planlanmamış sürpriz koşullara hizmet etmesi ile eksikliği tespit edilerek hayata geçirilmeye çalışılan değerlerin birbiri ile örtüşmesiyle normalinden iki kat değerli hale gelir. Şu örnek yaşadığımız salgın süreci ile kıymetli hale gelen BAREM'in sürdürülebilir yararlılığı ile ilgili değerini iyi anlatacaktır.

Hani sürekli polemiğimizin konusudur. Yıllarca aynı memlekette yaşamış dedelerimiz, zamanında yaptıkları yatırımlar ile gün gelir aldıkları tarla veya arsalar ile torunlarına müthiş bir zenginlik kazandırırken, diğer yandan farklı yerlerden alınan benzeri taşınmazların bir değer göremediği durumlarda yaratmıştır. Toruna çıkan piyango gibi salgında ve içinde bulunduğumuz durumda da önemi her geçen gün artan "hasta bakımı", salgın öncesi hazırlanmış büyük ve yararlı bir proje olan BAREM'in Bursa'ya isabet etmiş büyük bir piyangosudur.

BAREM’in bakım ve rehabilitasyon hizmetinin yanında iş atölyeleri, spor, yemek, müzik ve etkinlik salonları, dinlenme odaları ve hobi bahçesi ile tam anlamıyla kaliteli yaşamın merkezi olması da Bursa için, Avrupa Standartları ile birebir boy ölçüşecek Türkiye'de ilk bir tesisin varlığı ile de fark yaratacaktır.

***

HEDEF MUTLU BİR YILDIRIM

Sosyal Belediyeciliğin gerekliliklerinden birinin de insanların yaşadıkları ortamda mutlu, huzurlu, güven duygusu gelişmiş bir refah ortamında yaşamalarını planlamak olduğundan bahsetmiştik. İşte Yıldırım Belediyesi İstihdam Merkezi, 2021 yılında başvuruda bulunan 62 bin 935 kişinin 8 bin 496’sının işe yerleştirilmesine öncülük etti.

İşsizlik problemine çözüm bulmak amacıyla çalışmalar yürüten Yıldırım Belediyesi, ‘Yıldırım İstihdam Merkezi’nden ‘Kadın Kooperatifleri’ne, ‘Kadın Eğitim ve Girişimcilik Merkezleri’nden ‘Yıldırım Sosyal İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi’ne kadar birçok alanda genç, kadın, engelli her yaştan insanı istihdama kazandırıyor.

Genç istihdamını arttırmak için ücretsiz teknik eğitim kursları düzenlediklerini belirten Oktay Başkan, Haziran 2021’den bu yana eğitimlerden 85 kişinin yararlandığını ifade ederken, “Genç nüfusun istihdam edilmesi için istihdam açığı olan meslek gruplarında becerilerinin geliştirilmesi ve iş hayatına kazandırılması en önemli hedefleri olduğunu, bu doğrultuda başta tekstil olmak üzere, otomotiv ve makine sektörüne nitelikli ara eleman yetiştirilerek kalıcı istihdamın sağlanması için çalışmalar sürdürüldüğünü belirterek;" Tesisimizde verilen eğitimlerden yararlanan kursiyerlerimizden 15’ini istihdama kazandırdık. Bunun yanı sıra 3 genç girişimcimiz de kendi işini kurdu. Gençlerimize meslek öğretirken iş sahibi yapıyoruz” dedi.

2022 yılını ‘Tapu ve Dönüşüm Yılı’ olarak ilan eden ve çalışmalarını bu doğrultuda yoğunlaştıran Yıldırım Belediyesi, bir yandan kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilçenin çehresini değiştirecek projeleri hayata geçirirken, diğer yandan da kaçak yapılaşmayla kararlı mücadelesini sürdürüyor. Daha sağlıklı, estetik ve modern bir Yıldırım oluşturmak adına çalışmalar yürüten Yıldırım Belediyesi, 14’ü 2022’de olmak üzere toplam 517 kaçak yapının yıkımını gerçekleştirdi.

Dedik ya; Türk İslam geleneğinde "Yardımlaşma" asırlardır alışılagelmiş bir gelenek hatta daha da öte bir şart. Türk insanının kendi iç benliğindeki yardımlaşma isteği, son zamanlarda adını "gönüllük esası" olarak evirse de "komşusu aç yatarken, tok yatan bizden değildir" şartını her şeyin hala önünde tutmaya çalışır.

Belediyecilik makamı bu ülkede "gönüllü Belediyecilik" olarak tek bir söylem olsa da faklı partilerin Belediyelerinde görev yapan ve görevlerini istismar etmemiş her yönetim için de bakış açısı böyledir. Yıldırım Belediyesi'nin son 3 yıla yaklaşan icraatlarını değerlendirirken, bugün burada yaşayan 700 bin kişinin memnuniyetlerinin yüzlerinden okunduğunu görmek mümkün.

Oktay Başkan'ın halka yakın bir politika izleyişi, makamdan daha çok sahada yer alması aslında kendi şansının yanında Yıldırım’ın da en büyük şansı olarak görülebilir. Yaşı itibariyle genç bir başkan oluşu, ılımlı kişiliği ve itirazsız doğru ve akli olan her şeye dengeli yaklaşımı ile ilçe nüfusu tarafından takdir görmesini sağlıyor. Öyle ya, hem Alinur Başkan'ın hem Dündar Başkan'ın tecrübeleri, büyük nüfuslara verdikleri doğru çalışmalar ile arkasından gidilecek iki Usta'nın icraatlarını, Yıldırım’ın yapısal özelliklerine evirerek başarılı işler yapması da çok büyük bir şansa da sahip olduğunu gösteriyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.