banner52

banner74

11.01.2022, 09:05

Enflasyon ile mücadele ve kamu maliyesi

Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Kapsayıcı ve Sürdürülebilir siyasi ve ekonomik uygulamalara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var bugünlerde. Yaklaşık 20 yıl önce yaşadığımız yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ortamlarına geri döndük. Hatırlanacağı üzere 2002 yılı itibariyle ülkemizde yaşanan yüzde 30 seviyesindeki enflasyon, siyasi istikrar ve rasyonel ekonomik kararlar sonucunda önce tek haneli rakamlara düşürülmüş, sonrada 2004 yılı itibariyle paradan 6 sıfır atılmış idi. O dönemde ülkemizin gündemine aldığı AB süreci ve ona bağlı demokratikleşme ve ekonomik reform adımları ile tüm dünyaya güven veren kurumları ve liyakatli kadroları ile oluşturulan güven ortamı sayesinde enflasyon ile mücadelede büyük başarılar sağlanmıştı. Bu durum Gelir dağılımı adaletinde iyileşmeler sağlamış ve ülkeye Doğrudan yabancı sermaye girişinin de önünü açmıştı. Türkiye de bu gelişmeler yaşanırken dünya ekonomisinde de gelişmekte olan ülkelere yönelen ciddi bir küresel sermayenin varlığını da belirtip, ülkemizin bu pozitif ortamı olabildiğince değerlendirdiğini de tespit etmiş olalım.

ZOR ZAMANLARI DURUMLAR İYİ İKEN GÖRMEK

Sonraki yıllarda Dünya Ekonomisindeki daralma ve Kovid-19 kaynaklı sorunlar gündemimize girdi. Türkiye kaynak sorunu yaşamadığı 2002-2012 yılları arasında tercihini ağırlıklı olarak Ulaştırma, Sağlık ve Eğitim altyapısına ayırdı. Bu süreçte ülkeye önemli eserler kazandırıldı. Ülkenin alt yapı ihtiyacı vardı ancak cari açığını kapatacak, döviz rezervlerimizi ve tasarrufları artıracak, yüksek teknoloji içeren ürün ihracatını artıracak olan Ar-Ge ve inovasyon bütçelerine yüksek kaynak ayrılması ve her açıdan araştırma üniversitelerinin güçlendirilmesi ve de nitelikli insan kaynağının artırılması alternatifi de söz konusu idi fakat tercih edilmedi. Programlarda yer almasına rağmen inşaat yaparak dünya çapında yüksek katma değer üretebilen ülkeler düzeyine gelemedik. İhracatımızın içerisindeki yüksek teknoloji ürün payı yüzde 3 de kaldı. İhracatın birim kg değeri ise 1,1 Dolar mertebesinde.  Bu tablo ülkemizin önceliklerini belirlerken altyapı ve inşaat ağırlıklı bir tercihe yöneldiği, daha fazla kaynağı yüksek teknoloji içeren sanayi yatırımlarına tahsis etmediği, bu nedenle de Orta Gelir Tuzağı denilen Kişi başı milli gelirin bir noktadan sonra artmaması hatta azalması durumunu yaşadığımızı söyleyebiliriz. Buraya kadar anlatmaya çalıştığım tablo, genç nüfusu ve yatırım ihtiyacı olan ülkemizin bu yatırımları öz kaynak ile değil,  yabancı kaynak (döviz) ile finanse etmek zorunda kaldığını ayrıca tespit edelim. Demek ki yabancı para sarmalına girişte, ülkemizin kaynaklarını tahsis aşamasında beşeri sermaye (Ar-Ge, İnovasyon) yerine, fiziki sermayeye (inşaata) ağırlık vermemizin büyük bir hata olarak kabul edilmesi gerekiyor. Bu nedenledir ki bugün iftihar ettiğimiz 225 milyar dolarlık yıllık ihracatımızın bünyesindeki katma değer oranı son derece düşük olması nedeniyle sürdürülebilir şekilde cari açığımızı finanse edebileceğimizden emin olamıyoruz.

2022 BÜTÇESİNDE BÜYÜK REVİZYON İHTİYACI

Bütçe hazırlama süreçleri özellik arz eder ve Anayasamızın 161. Maddesinde öngörülen yasal prosedüre uyum gerekir. Teknik anlamda bütçe hazırlıkları yapılırken bütçenin ilgili olduğu yıl enflasyon oranları ve döviz kuru ortalamaları büyük önem arz eder. Birçok harcama ve gelir kalemi bu oranlardan etkilenirler. Büyük bir talihsizlik, 2022 yılı bütçesi daha TBMM’de görüşülürken döviz kur seviyelerinde yüzde 60 civarında sapmalar görüldüğü, ayrıca açıklanan enflasyon oranlarının da yine bütçe kalemlerinde revizyon ihtiyacı oluşturduğu görülüyor.

TÜİK tarafından açıklanan yüzde 79’luk Üretici Fiyat endeksi rakamının önümüzdeki aylarda Tüfe endeksini yükseltme yönünde baskı oluşturacağını da hatırlatalım. Diğer yandan TL mevduatlarının enflasyon karşısında korunmasını amaçlayan Kur Korumalı Mevduatlarla ilgili vade sonlarında oluşacak kur farklarının hazine tarafından üstlenilmiş olması da bütçe revizyonu gerektirecek önemli sebeplerden birisidir. Kamu dış borç faizlerinin de güncel kurlarla revize edilecek olması, daha önceki duruma göre hesaplanan Bütçe açığının GSYH ‘ya oranı rakamını da etkileyecektir. Muhtemelen daha büyük bir bütçe açığı rakamı ek bütçe sürecinde görülecektir.

ENFLASYON İLE MÜCADELE PROĞRAMI GÜNDEMDE Mİ?

Enflasyonla mücadele süreçleri son derece zor ve dikkatli kararlar almayı ve ciddi bir program uygulamayı gerektirdiği gerçeğini tespit edelim. Bu mücadele kapsamında talep azaltıcı kredi ve para politikaları gündeme gelebilir. Kamu ve özel sektörde ciddi tasarruf tedbirlerinin uygulanması, önceliği olmayan kamu yatırımları ve harcamalarının ertelenmesi,  piyasalarda arz eksikliği kaynaklı fiyat artışlarının önlenmesi, kamu gelirlerinin artırılması kapsamında vergi planlamaları yapılması gibi siyaseten risk oluşturabilecek kararların alınması gerekebilir. İç piyasalarda durgunluk yaşanabilir, işsizlik oranları yükselebilir.

Bu noktada belirsizliklerin ortadan kaldırılması adına ekonomi yönetiminin bu konuda bir yol haritası açıklayarak piyasalara güven vermesi son derece önemlidir. Hazırlanacak yol haritasında ülkenin bir şekilde seçim ortamına girmiş olması nedeniyle temel yapısal dönüşümler yerine kısa-orta vadeli tedbirlere yer verilmesi ve paket içeriğinin siyasi risklerinin yönetilmesi gerekiyor. Bu kapsamda kamu maliyesi alanında temel uygulamalardan biri olan ve devletin borçlanma gereğini azaltmayı amaçlayan Mali Kural uygulanmasının piyasalarca olumlu algılanacağı kesindir. Kayıt dışı ekonominin azaltılması, Yeşil ekonomiye geçiş vergilemeleri ve dolaylı vergileri azaltıcı kararlar alınması kısa vadede gündeme getirilebilir. Bütçe harcamaları ayağında ise Kamu-Özel Ortaklık projelerinde şeffaflık sağlanması ve Kamu İhale Kanunu’ndaki eleştiri alanlarının karşılanması suretiyle kamunun satın alma maliyetlerinde azalma sağlanması da önemli başlıklar olarak sayabiliriz.

Yukarıda belirtilen uygulamalar vatandaşa acı reçete öngörmeden de gerçekleştirilebilir. Burada özellik arz eden nokta, yapacağınız ve içselleştireceğiniz Kamu Maliyesi Mali Kurallarını açıklamak ve samimi şekilde uygulama yapılacağına piyasaları ikna etmek, yani güven verebilmek şeklinde açıklayabiliriz. Görüldüğü üzere yine aynı noktadayız. Güven-Güven-Güven. Tabii ki kaybedildikten sonra tekrar oluşturmak mümkün olabilirse!..

Yorumlar (3)
Yalçın Ergemen 2 yıl önce
Başkan kendine yakışan kıvamda yorumlar yapmışsın.Görüşlerine aynen katılıyorum.Devamını bekleriz.
Caner Gökalp 2 yıl önce
Kıymetli üstadım kaleminize sağlık. sizin gibi objektif, tarafsız ve çözüm önerisi sunan deneyimli insanların kıymetini bilmek lazım.
Hasan Tuğcu 2 yıl önce
Güzel bir yazı olmuş.
Namaz Vakti 23 Nisan 2024
İmsak 04:34
Güneş 06:07
Öğle 13:07
İkindi 16:53
Akşam 19:57
Yatsı 21:24
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. Liverpool 33 74
3. M.City 32 73
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. Newcastle 32 50
7. M. United 32 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Brighton 32 44
11. Wolves 33 43
12. Fulham 34 42
13. Bournemouth 33 42
14. Crystal Palace 33 36
15. Brentford 34 35
16. Everton 33 30
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 33 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14