Son bir haftada altı tiyatrodan altı oyun seyrettim. Tek tek bahsetmek istiyorum.
24 Mart. Bursa Devlet Tiyatrosu’nun Oda Tiyatrosu’nda sahnelenen Sonum Başlangıcımdır. Nurduran Duman’ın yazdığı oyunu Halil Akarsu yönetti. Anladığım kadarıyla bir kadının dünya ve kendi hayatı, sevgilisi ile ilgili derdini anlatıyor. Halil Akarsu tek kadını üç kadın olarak yeniden ele almış. Hareketli, şarkılı hale getirmiş. Oyuncular tanıdık. Cansu Yılmaz, Ceren Kayış, Rabia Tutal.
Nilüfer Kent Tiyatrosu’nda sahnelenen Aşkın En Kısa Gecesi. Yazarlar David Greig ve Gordon McIntyre. Yönetmen Murat Daltaban. David Greig’in daha önce Sarı Ay oyununu okumuş ve çok beğenmiştim. Oyun gerçekten çok iyi. Oyuncular Zeynep Dinsel ve Mert Tiryaki. Eylül Gültekin hem oyuncu olarak oyuna dahil hem de kenarda harika müzikleri icra etti. Aksesuar sorumlusu Mehmet Yıldırım da oyunun içinde dışında her yerindeydi. 35 yaşına gelmiş ve hâlâ evlenmeyen erkek ve kadının aşırı komik hikâyesini anlatılıyor oyunda. Nefes nefese merakla bende peşlerinden gittim. Her şeyiyle komedi var. Murat Daltaban oyunun sonunda “Bahar gibi bir oyun olsun istedik” dedi. Dediğini de yapmış. Dekor, kostüm, ışık her konuda çok başarılıydı. Bir daha seyretme isteği uyandırıyor. Murat Daltaban bu oyunu İstanbul’da yine yönetirdi. Belki daha iyi belki daha kötü bilemiyorum. Ama Bursalı seyirci bu oyundan mahrum kalırdı.
25 Mart. Kafa Sanat’ın yeni oyunu İkinci Dereceden İşsizlik Oyunu güncel bir oyun. Kâğıt üzerinde 2001 ekonomik krizinden sonra bir gencin yaşadıkları anlatılıyor gibi görünüyor. Ancak bizim memlekette işsizlik sorunu hiçbir zaman çözülmediği için oyunun konusu her daim geçerli. Oyunda patronlar hicvediliyor. Oyun bu sezon prömiyer yaptı ama yeni seyredebildim. İyi de oldu. Yazar Ali Cüneyd Kılcıoğlu. Oyuncu Emre Yaşa ve Yönetmen Eray Soykan’ı 15 yıl önce Elmasbahçeler Kültür Merkezi’nde oynadıkları oyunlardan hatırlıyorum. İkisi de tiyatro okudu. 2018 yılında Kafa Sanat’ı kurdular. 2019 yılında Kafa Sahne’yi açtılar. Sahne klâsik oyun düzeninde değil. Oyun alanının çevresine sandalyeler konulmuş. Seyirci ile oyuncu arasında mesafe yok. Dekor iki katlı. Üst kat uyku ve hayal dünyası, alt katta gerçek dünya gibi düşünülmüş. Merdivenle iki kat arasında geçiş sağlanıyor. Oyunda kullanılacak aksesuarlar asılı halde hazır. Yeri geldikçe Emre Yaşa komedi unsurunun parçası olarak kullanıyor. Seyirciyi de oyunun içine katıp rolden role giriyor. Bir saat süren oyun beklentimi karşıladı. Bakalım gelecek sezon hangi oyunu sahneleyecekler.
27 Mart. Podyumpark Sanat Mahal’de hayatım boyunca unutamayacağım bir oyun seyrettim. Adı Kalabalık Duası. Fiziksel Tiyatro Araştırmaları’nın kurucusu Güray Dinçol’un yönettiği Macbeth uyarlaması Şatonun Altında’yı Ayşe Selen Deneme Sahnesi’nde iki kere seyretmiştim. Kalabalık Duası da iyi bir oyun ancak Şatonun Altında kadar iyi değil. Oyuncu Tolga İskit’i Youtube’daki söyleşilerinden tanıyorum. İlk defa seyrettim ve hayran oldum. İstanbul’da geçen baş döndürücü hikâyeler anlatıldı oyunda. Nefes nefese, başını sonunu unutarak oyuncuyla birlikte yol aldım. Oyun tiyatroda bitti. Benim aklımda, yüreğimde devam ediyor.
28 Mart. Altıdan Sonra Tiyatro’nun (Kumbaracı 50) oyunu Muamma Podyumpark Sanatmahal de sahnelendi. Gaye Boralıoğlu’nun hikâyelerinden İsmail Sağır oyunlaştırıp yönetmiş. Açıkçası Kumbaracı 50’den daha iyi oyun beklemiştim. İstanbul hikâyeleri anlatılması güzel. Biraz Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin’e benzettim. Bu anlatılan hikâyeler bana pek bir şey katmadı. Her şeye rağmen Gülhan Kadim’i seyretmek iyi geldi.
31 Mart. İstanbul Şehir Tiyatroları’nın sahnelediği Yaftalı Tabut oyunu bir devrimci kadının (Fatma Nudiye Yalçı) hayatını anlatıyor. Aynı zamanda ilk kadın tiyatro oyunu yazarı. Yazar Bilgesu Erenus. Yönetmen Yelda Baskın.
Öğrendiğim kadarıyla oyun yazarın elinden çıktığı gibi sahnelenmemiş. Önce dramaturg Gökhan Aktemur’un eli değmiş. Dönemin siyasi atmosferi araştırılmış. Fatma Nudiye Yalçı’nın yaşadıkları açık biçim olarak sahnelenmiş. Oyundaki erkek karakterleri de kadınlar oynuyor. Fatma Nudiye Yalçı rolünü bütün oyuncular canlandırdı. Çocukluğundan yaşlılığına kadar olan süreçte sırası gelen oyuncu elbisesine karanfil takıp role bürünüyordu. Oyuncular: Bensu Orhunöz, Ceren Hacımuratoğlu, Lale Kabul, Nazan Yatgın Palabıyık, Selin Türkmen, Şenay Bağ, Yeşim Mazıcıoğlu.