bursagorus.com.tr
2022-04-12 11:27:56

Siyasi Partilere Devlet Yardımları

Prof. Dr. Bekir Parlak

12 Nisan 2022, 11:27

Siyasi partilen önemli bir finansman kaynağı devlet yardımlarıdır. Bu yazımızda sizlere bu önemli konuyu anlatacağım.

Demokrasinin var olması ve sürekliliğinin sağlanması içi siyasi partilere gereksinim duyulmaktadır. Siyasi partileri de varlıklarını devam ettirebilmesi için gelire ihtiyaçları olmaktadır. Siyasi partilerin gelirlerinin önemli bir kısmı devlet tarafından karşılanmaktadır. Bu gelir kaynağı partilerin bağımsızlığı ve kurumsallığı açısından değerlidir.

Konuya genel bir perspektiften bakacak olursak, devlet yardımlarının parti ve adayların en önemli gelir kaynaklarından biri olduğunu ve çok eski olmamakla birlikte kısa sürede birçok ülkede uygulama alanı bulduğunu söyleyebiliriz.

Devletin siyasete katkı sunması anlamında devlet yardımları ilk olarak bir Latin Amerika ülkesi olan Uruguay’da 1928 yılında uygulanmıştır. 1959 yılında ise Batı Almanya’da uygulanarak Avrupa’da uygulama alanı bulmuştur.

Siyasi partilere kamusal destekleri yani devlet yardımlarını aşağıdaki temel başlıklar altında göstermemiz mümkündür:

Devlet tarafından sağlanan doğrudan yardımlar; Her yıl bütçeden düzenli yapılan mali yardımlar, Seçim dönemlerinde kampanya giderlerine yönelik yapılan mali yardımlar. Devlet tarafından sağlanan dolaylı yardımlar; Parti yan kuruluşlarına sağlanan eğitim ve araştırmaya yönelik mali yardımlar, Seçim kampanyalarına destek olmak için kamuya ait kitle iletişim araçlarının kullandırılması, Aday, parti veya bağışçılara vergi muafiyeti tanınması, Diğer destekler.

Siyasi partilere devlet tarafından yapılan yardımlar, ülkedeki mecliste elde ettikleri sandalye sayısına veya seçimde almış oldukları oy oranına göre yapılmaktadır. Ayrıca Avusturya, Belçika, İtalya ve İsveç’te devlet tüm siyasi partilere eşit oranda yardım yapmaktadır. Uygulamalardan yola çıkarak küçük partilerin gelirlerinin büyük çoğunluğunun devlet yardımlarından oluştuğu söylenebilir.

Devlet yardımlarının küçük partilerin siyaset arenasında kalmasını sağlayarak demokrasi yelpazesinin geniş olmasına önemli bir katkı sunduğu ifade edilebilir.

Diğer yandan siyasetin devlet tarafından desteklenmesinin yolsuzlukları en aza indireceği konusunda genel bir kanı vardır. Fakat uygulamada siyasetin büyük oranda devlet tarafından fonlandığı Fransa, Almanya ve İspanya gibi ülkelerde durumun hiç de beklendiği gibi olmadığı, aksine yolsuzlukların sürdüğü görülmektedir.

Hazine yardımlarının asıl amacı demokrasi kültürünün gelişmesi için işlev gören aktörlerin kişi ve kurumlara finansal açıdan muhtaç olmalarını önleyerek bütün siyasi düşüncelerin kendini ifade etmelerini sağlamak ve bu aktörleri oluşabilecek finansal eşitsizliklere karşı korumaktır. Yardımların bu ana ilke doğrultusunda yapılandırılması ve uygulanması siyasal sistem ve demokrasi açısından önem taşımaktadır.

Partiler devlet tarafından siyasetin finansmanı konusuna farklı yaklaşmaktadırlar. Bu hususta ideolojik farklılıkların, konuya yaklaşımı da belirlediği görülür.

Farklı ideolojileri temsil eden partilerin siyasetin kamu tarafından finansmanı konusuna yaklaşımları değişkenlik göstermektedir. Yine de bazı ortak noktalardan hareketle bir gruplama yapılmak istenirse şöyle bir tabloyla karşılaşırız:

Sosyal Demokratlar ve Merkez Sol Partiler devlet yardımlarını olumlu karşılarken; Muhafazakar ve Komünist Partiler ile bazen de Liberal partiler buna karşı çıkmaktadır.

Etnik temelli siyaset yapan partilerin bu konuya yaklaşımı değişkenlik gösterse de çoğunlukla olumlu karşılanmaktadır.

Sol Partiler ise devlet yardımları partilere müdahale aracı olarak kullanılmadığı sürece kabul edilebilir olduğunu savunmaktadır.

Şimdi ülkeler bazında kısa bilgiler halinde konuya ışık tutmaya çalışalım.

Fransa ve benzeri birçok ülkede belirli bir oranın üzerinde oy alan parti ve adaylara hazine yardımı yapılmaktadır. Mevcut durumda Türkiye’de bu yardım sadece siyasi partilere yapılmaktadır.

Diğer taraftan kamusal desteklerin meydana getirebileceği sakıncaları önlemek için bazı ülkelerde çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Örneğin, Almanya’da kamusal desteklerin parti gelirinin yüzde 50’sini aşamayacağı karara bağlanmıştır.

Siyasi partilere devlet yardımları ya da kamusal finansman salt merkezi yönetim bağlamında ele alınmamalıdır. Zira bazı ülkelerde yerel kamu otoriteleri de aday ve partilere kamusal destekler sunmaktadır. Misal olarak, İsveç’te bölgesel ve yerel kamu otoriteleri siyasi partilere kamusal destek sunmaktadır.

Konunun bir başka yönü de ulusal düzeyin dışında gerçekleşen seçimlerdir. Siyasi parti ve adaylar artık sadece ulusal seçimler için değil, uluslararası seçimler için de finansman ihtiyacı duymaktadır. Avrupa Parlamentosu seçimleri uluslararası seçim rekabetinin yaşandığı bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.

Diğer taraftan partilerin belli birimleri ya da yan kuruluşları özellikle desteklenebilmektedir. Batı Avrupa ülkelerinin çoğunda partilerin yan kuruluşları olarak nitelendirilen araştırma ve eğitim kuruluşları ile kadın ve gençlik örgütleri de kamu tarafından finanse edilmektedir. Hollanda, İskandinav Ülkeleri, Almanya ve Avusturya bu desteklerin yaygın olduğu ülkelerdendir.

Türkiye’de parti yan kuruluşlarının kamusal finansmanı uygulaması yoktur. Katılım olanaklarının gelişmesi için böyle bir yardım yapılmasının olumlu ve verimli sonuçlar vereceği düşünülebilir.

Nereden bakarsak bakalım, siyasetin finansmanı konusunda en çok tartışma konusu olan alan devlet yardımları olmuştur. Zamanla seçim harcamalarının artmasıyla beraber devlet yardımları daha da önem kazanmış, hukuki zemine oturtulması bir zorunluluk halini almıştır. Demokrasiyi tabana yaymak gibi çok önemli bir amacın yanında farklı hedefleri de içinde barındıran devlet yardımlarının kartel partilerini oluşturduğu eleştirisi yapılmaktadır.

Konuya eleştirel açıdan yaklaşıldığında şunu belirtmek gerekir ki, siyasetin kamusal finansmanı destek gördüğü kadar eleştiri de görmüştür. Söz konusu eleştirilerin dikkat çekenleri şunlardır:

Devlet desteklerinin zamanla partilerin en önemli gelir kaynağı haline gelmesi onları devletin müdahalesine açık hale getirebilir, Politik sistem içindeki aday ve partilerin kamusal kaynaklara kolaylıkla ulaşmaları onların mali destek arayışı ile toplumsal tabanla yeni ilişkiler kurmalarına engel olabilir, Bu konuda bir eleştiri noktası da küçük partilere verilen desteğe ilişkindir. Küçük partilerinde kamu tarafından desteklenmesi olumlu olarak yorumlansa da bu şekilde bir uygulama etkili bir muhalefeti ortadan kaldıracaktır. Siyasetin finansmanı yöntemi olarak kamusal destekler sürekli partilerin merkez örgütlerine yapıldığı takdirde partilerin diğer kademeleri zamanla işlevsizleşebilir ve kademeler arasında kopukluklar yaşanabilir. Bunun tam tersine üye aidatları partilerin en önemli gelir kaynağı iken kademeler arası ilişkiler daha güçlü bir durum sergilemekteydi, Kamusal desteklerin ortaya atılmasındaki en önemli gerekçelerden biri de siyaset ile yolsuzluk arasındaki ilişkiyi sona erdireceği idi. Ancak uygulama böyle olmadı ve Almanya, Fransa, İspanya gibi kamusal desteklerin olduğu ülkelerde siyasette yolsuzluklar devam etti.

Kamusal yardımlara yöneltilen diğer bir eleştiri de, partilerin zamanla sivil kimliklerini kaybederek birer kamu kurumuna dönüşme ihtimalinin varlığıdır. Bu algı zamanla partilerin meşruiyetini kaybetmesine ve toplumla ilişkilerinin zayıflamasına sebep olabilmektedir.

Konuyu toparlayacak olursak, siyasi partilere devlet yardımlarının oluşturacağı olumsuz etkiler vardır. Partileri devletin müdahalesine açık hale getirmekte, siyasi partileri mali açıdan rahatlığa sevk ederek diğer gelir kalemlerinden vazgeçirmekte, siyasi alana yeni partilerin girmesine engel olarak katılım tabanını daraltmakta, liderin etkinliğinin artmasına yol açarak parti içi demokrasiyi zedelemekte ve partilerin fazla harcama yapmasına neden olmaktadır.

İtalya’da 1994 yılında yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre çoğunluk devlet yardımlarının partileri daha da yozlaştırdığını ve asıl amacından uzaklaştırdığını beyan etmiştir. Nitekim 2017 yılında İtalya’da parti ve adaylara yönelik tüm hazine yardımları kaldırılmıştır.

Görüldüğü gibi siyasi partilere devlet yardımları oldukça girift ve hassas bir konudur. Devlet yardımlarının rasyonel, hakkaniyetli ve etkili bir şekilde yapılması, siyasi partilerin normatif olarak hareket etmelerine yardımcı olacağı gibi, siyasal sistemin işleyişi ve demokrasinin gelişmesi için katkılar sağlayacaktır.

Türkiye’de siyasi partiler faaliyetlerini sürdürmek için bağış, aidat, gayrimenkul gelirleri ve parti etkinliklerinden elde edilen gelirleri kullanabiliyor. Fakat bunların yetersiz kalması nedeniyle Türkiye'de 1965 yılından beri hazine tarafından siyasi partilere destek veriliyor.

Siyasi partiler kanuna göre en son parlamento seçimlerime katılmış ve genel barajı aşmış partilere toplamda her yıl o yılki genel bütçe gelirlerinin 5 binde ikisi oranında ödeme yapılmaktadır. Ayrıca seçim barajının altında kalmasına rağmen yüzde 3'ten fazla oy alan siyasi partilere de en düşük yardımı alan partiyle orantılı olarak destek verilmektedir. Seçim yıllarında bu miktar 3 katına çıkmaktadır. TBMM’ye sunulan bütçe taslağında 2022 yılı genel bütçe gelirlerinin 1 trilyon 448 milyar 944 milyon 742 bin lira olması beklenmektedir Buna göre seçim barajını aşan partilere toplam hazine yardımı 579 milyon 577 bin 896 lira olacaktır. Bunun haricinde mevzuata göre İYİ Parti de destek alacaktır.

Türkiye’de siyasi partilere devlet yarımlarını son yıl olarak (2022) gösteren tablo aşağıdadır:

Bundan sonraki yazında Türkiye’de siyasi partilerin genel görünümü üzerine değerlendirmeler yapacağım.

Kaynaklar:

(Karakaş, 2005: 54), (Uzun, 2010: 47), (Yüksel, 2007: 24), (Karakaş, 2015: 55), (Öztürk, 2006: 84-85), (Uzun, 2010: 47), (Öztürk, 2006: 87), (Uzun, 2010: 50), (Uzun, 2010: 44), (Uzun, 2010: 60), (Gençkaya, 2000: 136), (Uzun, 2010: 66-75), (Kırbaş 2012: 180-181), (Delice, 2021: 124-127), (https://tr.euronews.com/2021/11/02/siyasi-partilere-hazine-yard-).

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.