banner52

banner74

banner69

28.09.2021, 19:48

Güvenilir Olmak

Çevre dostu ülkeler deyince aklınıza hangi ülkeler gelir? Çevre yatırımları konusunda kime güvenirsiniz? Ya da çevre mevzuatı güçlü olan ülkeler hangileridir? Yönetmelikler var ama bütün sorun uygulama eksikliğinde dediğiniz oluyor mu arada bir? Peki, uygulamada neden eksiklik olduğu konusunda rasyonel bir açıklamaya ulaşabiliyor musunuz?

Bana sorarsanız Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması biraz da bu güven sorunu yüzünden önerildi. Toplantılarda hep sözler verilir: “Elbette yapalım, biz de iklim değişikliğiyle mücadele edeceğiz. Elimizden geleni yapacağız. Durumun ciddiyetinin farkındayız”, gibi hamasi söylemler duyduğumuz çok olur. Sonra bir türlü o sözleri tutmaya sıra gelmez. Sözleri kimin tutacağı bile belli değildir. “Greenwashing” diye tabir edilen yeşille aklama uygulamaları görürüz çokça. Birisi bir yandan kentin akarsuyuna alabildiğince endüstriyel atık su deşarjı yaparken diğer taraftan da şu kadar atığı geri dönüştürdük diye çevre dostu görüntüler verir. Pek çok örneğini görürsünüz etrafınızda. Bir başkası fosil yakıtları yakarken bir an bile düşünmez alternatifi var mı diye… Toplantılarda çevre dostu görünen hep o olur.

2015’te yapılan Paris İklim Anlaşması da böyle sözlerin sahnelendiği bir alan oldu. İmza koyanlar coşkuluydu. Ülkelerine döner dönmez gerekeni yapacaklardı. Ancak Ağustos 2021’de ‘Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’nin yayınladığı rapor, durumun böyle olmadığını söylüyor. Diyor ki “Seragazı emisyonlarının azaltılması için katı önlemler alınmadıkça, 21. yüzyıl içinde küresel ısınma 2C düzeyini aşacak!”. Yani verilen sözler bir kez daha tutulmamıştı.

Hissetmiyor muyuz bu küresel ısınma etkisini? Hala böyle bir şey yok diyenlere inanıyor muyuz? Kuraklık ve sel olaylarını, ekstrem hava koşullarını daha yeni yaşamadık mı? O zaman şu tartışmayı yapmanın bir anlamı var mı: “Gelişmiş ülkeler bugüne kadar kirlettiler, ekonomilerini geliştirdiler. Şimdi sıra bizde! Onlar önlemlerini alsınlar, bizim biraz daha vaktimiz var.”  Vaktimiz var mı gerçekten? Öyle bir an gelecek ki, samimiyetle çevreye yatırım yapmak istediğimizde bile geri dönülemez etkiler başını çoktan alıp gitmiş olacak. Bir kısır döngünün içinde sürüklenip gitmekte olduğumuzu anladığımızda gerçekten çok geç olacak.

Çevre dostları bunları yıllardır anlatır durur. Hep olumsuz olmakla, abartmakla, felaket tellallığı yapmakla suçlanırlar. İçimizde garip bir güven vardır nedense. “Bize bir şey olmaz, bir yolunu buluruz”.

Avrupa Birliği sözlerin ötesine geçmek istedi. Bu işi ekonomiye bağladı. Hem kendi iç düzeni için hem de küresel etkiyi gerçekleştirebilmek için. Kendi içimizde “Bizim çevre mevzuatımız Avrupa Birliği direktiflerine entegre olmuş durumda”, dememiz yetmeyecek. “Biz sınır değerleri sağlıyoruz”, dememiz yetmeyecek. Karbon emisyonlarımızı sayılarla göstermemiz gerekecek. Ürünlerimizde gömülü emisyonların düzeyi nedir? Bu ürünü imal ederken ne kadar karbon emisyonu yayıyoruz? Bu soruların yanıtı istenecek ihracatçıdan.

Soruların yanıtını bizim vermemiz yetmeyecek. Bir de doğrulayıcı kuruluşlardan tesis ziyareti yapmaları ve üretim esnasında ortaya çıkan karbon emisyonlarını raporlamaları istenecek. Bu durum işletmelere elbette ilave bürokrasi ve maliyet getirecek, bugüne kadar bir türlü anlamadığımız bir gerçeği anlatırcasına. Bedava yaşadığımızı zannettik yıllarca, Orhan Veli’nin o güzel şiirinde olduğu gibi:

“Bedava yaşıyoruz, bedava,

Hava bedava, bulut bedava,

Dere tepe bedava,

Yağmur çamur bedava…”

Kimse bizden para istemedi bugüne kadar, havayı kirlettiğimiz, yerküreyi ısıttığımız için. Bir arıtma tesisi yaptık, lütuf saydık. Çokça ürettiğimiz atığın küçük bir bölümünü geri kazandık diye yapmadığımız reklam kalmadı. Bu kadar atığı neden ürettiğimizi düşündüğümüz pek olmadı. Sanayiyi şehirle kucak kucağa tasarladık, “Ne güzel sanayi kenti olduk” diye sevindik. Bir yaptık, on söyledik. Yapmadıklarımızı hiç söylemedik. Sonra istedik ki söylediklerimize inansınlar. Biz böyle yapmaya devam edelim istedik.

Avrupa Birliği artık böyle yapmamızı istemiyor; sözlerin ötesine geçmek istiyor. “Ben bölgemi korumak istiyorum. Alanıma karbonu yüksek ürün girsin istemiyorum. Sınırda karbon düzenleme mekanizması bunun için bulduğum bir formül” diyor.

“Güvenilir” karnesi almak o kadar da kolay olmayacak gibi görünüyor.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 14 Mayıs 2024
İmsak 03:58
Güneş 05:42
Öğle 13:05
İkindi 16:59
Akşam 20:18
Yatsı 21:55
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. Arsenal 37 86
2. M.City 36 85
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 36 63
6. Newcastle 36 57
7. Chelsea 36 57
8. M. United 36 54
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 36 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 35 90
2. Barcelona 35 76
3. Girona 35 75
4. Atletico Madrid 35 70
5. Athletic Bilbao 35 62
6. Real Betis 35 55
7. Real Sociedad 35 54
8. Valencia 35 48
9. Villarreal 35 48
10. Getafe 35 43
11. Deportivo Alaves 35 42
12. Sevilla 35 41
13. Osasuna 35 40
14. Las Palmas 35 37
15. Mallorca 35 35
16. Rayo Vallecano 35 35
17. Celta Vigo 35 34
18. Cadiz 35 29
19. Granada 35 21
20. Almeria 35 17