banner52

29.08.2022, 10:36

Sağlıklı Çevre İnsan Hakkıdır

28 Temmuz 2022 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrenin evrensel bir insan hakkı olduğunu beyan eden önergeyi kabul etti. 161 kabul ve 8 çekimser oyla önerge kabul edildi. 24 üye oylamada bulunmuyordu. Orijinal önerge Haziran 2021’de Kosta Rika, Maldivler, Slovenya ve İsviçre tarafından verilmişti.

Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin ezici bir çoğunlukla temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevreyi hak olarak tanıması, “insanların ve gezegenin bir zaferi” olarak lanse edildi. Ve bu tanımanın gelecekte yasal bir altyapı sunma potansiyelinden söz edildi. Kabul edilen önerge, ulusları, uluslararası kuruluşları ve iş dünyasını sağlıklı bir çevreyi sağlamak için çabaları artırmaya çağırıyor.            

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri sözcüsü Farhan Haq oylamayı, küresel ortaklığın hala mümkün olduğunun bir kanıtı olduğunu söyleyerek kutluyor: “Bu dönüm noktası gelişme, üye ülkelerin gezegenin iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve kirlenme olarak ifade edilen üç krizi için ortak savaşımızda bir araya gelebileceğini gösteriyor” diyor. 

***

Bağlayıcı mı?

Genel kurul kararları yasal olarak bağlayıcı değil. “Evet” oyu verenlerin bazıları ve çekimser oy kullanan ülkeler (Belarus, Kamboçya, Çin, İran, Etiyopya, Kırgızistan, Rusya ve Suriye) önemli olmasına rağmen bu kararın “politik bir deklarasyonun biraz fazlası” düzeyinde olduğunu belirttiler. Ancak Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın Nairobi’deki müdürü, oylamayı bir zafer olarak değerlendirdi ve 1972 Stokholm Bildirgesinden bugüne kadar bu hakkın yasalara, ulusal kanunlara ve bölgesel anlaşmalara entegre edildiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler, bu hakkın tanınmasının tıpkı gıdada olduğu gibi olumlu sonuçlarının olabileceğine inanıyor. 60 yıl önce sağlıklı gıda hakkının kabul edilmesiyle, mahkemeler ve ulusal insan hakları örgütleri gıda güvenliğiyle ilgili mücadelelerine dayanak bulmaya başlamışlardı. Benzer şekilde 2010 yılında su hakkının tanınmasının yasal süreçlerde faydası dokunmuştu.

***

Şimdi hareket zamanı!

“Şimdi kurumların, hükümetlerin, iş dünyasının kaynaklarını harekete geçirmesi ve bu hakkı bir gerçeğe dönüştürmesi gerekiyor. Bugün uzun zamandır aranan bu zaferi kutluyoruz, yarın bu hakkın korunması ve gerçekleştirilmesi, tüm ülkeler tarafından ulusal düzeyde insan hakları çerçevesinde tanınması için mücadele edeceğiz” diyor yetkililer. 

Bağlayıcı olmayan bu kararın ülkeler tarafından önemli bir yere konulması, ulusal yasalara ve bölgesel anlaşmalara dalga dalga yerleşmesi konusunda umutlar besleniyor. Çevreyi savunanların ekolojik yıkım getiren projelere karşı mücadelelerinde bu kararın güç sağlayacağı belirtiliyor.

***

Umut veren bazı gelişmeler

Bu yılın başında Latin Amerika ve Karayip Adaları, çevre savunucularına (yerliler, ağaçsızlaşmaya madenciliğe ve petrol taramalarına karşı çıkanlar da dâhil) daha fazla koruma getireceklerine dair söz verdiler. 2021 yılı başında 227 çevre savunucusunun öldürüldüğü rapor edilmişti. Geçen yıl, New York eyaleti, vatandaşlarına sağlıklı çevre hakkını garanti eden anayasal düzenlemeyi gerçekleştirdi. 2019 yılında çevreci bir grup tarafından açılan bir dava sonucunda, Hollanda mahkemesi, iklim değişikliğinin insan haklarına doğrudan bir tehdit oluşturduğunu belirterek hükümete karbon emisyonlarını daha fazla azaltması konusunda talimat verdi.

Bu tür değişimler çevre savunucularının çabalarıyla gerçekleşiyor. Onlar da hükümetleri iklim değişikliği gibi çevre problemlerinde önlem almaya zorlamak için yasaları dayanak olarak kullanıyorlar.

Son zamanlarda Brezilya yargıtayı Paris iklim anlaşmasının bir insan hakları anlaşması olduğunu ve anlaşmanın ulusal yasanın yerini alacağını belirtti. Yetkililer, Birleşmiş Milletlerin bu kararının da benzer kararlara güç vereceği umudunu taşıyor.

Aslında hemen hemen bütün ülkelerin kirliliği azaltmak, bitki ve hayvanları korumak, iklim değişikliğiyle mücadele etmek için tasarlanmış ulusal yasaları bulunuyor. Ancak bu kurallar her zaman tamamen uygulanmıyor ve ihlal edildiklerinde de vatandaşın hükümetleri ve şirketleri sorumlu tutması çok zor olabiliyor.

Ulusal düzeyde, sağlıklı bir çevrenin bir insan hakkı olduğunu belirtmek, çevre için yıkıcı projelerin pek çok ülkede iyi tanımlanmış olan insan hakkı yasaları altında ele alınmasını sağlayacak.

***

Çevre problemi aynı zamanda bir insan hakkı ihlali…

Şimdi gözlerimizi kapatıp bir düşünelim. Pek çok çevre problemimiz var. İklim değişikliği Dünya nüfusunun çoğunu etkiliyor. Kuzey Kutbundan Avustralya’ya kadar yüksek sıcaklıklar sardı dünyayı. Orman yangınlarından, ulaşım araçları ve endüstriye kadar pek çok kaynak hava kirliliğine neden oluyor. Arılar ve polen yapıcılar beklenmeyen oranlarda ölüyorlar ve bitki üretiminde ve dolayısıyla gıda mevcudiyetinde azalmalar oluyor.

İşte tüm bu problemler, bundan sonra yalnızca “çevre problemi” değil “insan hakları ihlali” olarak anılacak.

***

Yeni bir umut!

Sorunların başında bu deklarasyonun yasal olarak bağlayıcı olmaması geliyor. Geçmiş uygulamaların gösterdiği gibi ülkeler böyle bir deklarasyonu oylarıyla destekleyebiliyorlar ancak uygulamalarına bunu yansıtmayabiliyorlar. Belirsizlikler de var. Temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre tanımı nasıl yapılacak? Ancak yine de karar ahlaki duruştan biraz fazlasını temsil ediyor. Bu tür kararların geçmişte etkin anlaşma ve kanunların temelini oluşturduğunu biliyoruz. Benzer kararlar bazı güçlü eylemlerin kapısını geçmişte açmıştı.

1948’de 2. Dünya Savaşı’nın sonuçları yaşanırken yeni kurulmuş olan Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kabul etmişti. Beyanname yasal olarak bağlayıcı değildi. Ancak insan onuru için temel şartları oluşturmayı başardı. O tarihten sonra insan haklarının kapsamı genişletildi; bu hakları kabul eden ülkeler yasal olarak bağlayıcı olan çeşitli anlaşmalar gerçekleştirdiler. Çocuk ve engelli hakları örnek olarak verilebilir.

Birleşmiş Milletler, elli yıldır çevreyi küresel bir endişe konusu olarak tartışıyor. Zaman içinde çok sayıda uluslararası anlaşma yapıldığını da biliyoruz. Örneğin biyoçeşitliliğin korunması ve ozon tabakasındaki deliğin kapatılmasıyla ilgili. 2015 Paris İklim Anlaşması küresel ısınmayı sınırlamak için bağlayıcı sayılabilecek bir düzenleme olarak kabul görüyor. 

Bu tür deklarasyonlar yasal olarak bağlayıcı olmasa bile çevreyi korumak için hükümetler ve şirketler üstünde baskı oluşturmak için kullanılabilen araçlar haline geliyor.

Bir değişim olacak mı? Bunu zaman gösterecek elbette. Değişim her zamanki gibi biraz zaman alacak ancak umudumuz odur ki çevreyi savunanlar bu kararla uluslararası bir destek bularak güçlenmiş olacaklar. Diğer yasalara oranla daha kurumsallaşmış olan insan hakkı yasalarına sırtlarını dayayabilecekler.

Yorumlar (0)
Namaz Vakti 03 Mayıs 2024
İmsak 04:16
Güneş 05:54
Öğle 13:06
İkindi 16:56
Akşam 20:08
Yatsı 21:39
12
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Ankaragücü 35 39
14. Samsunspor 34 39
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 39
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 36 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14