bursagorus.com.tr
2022-08-29 10:35:34

İtirazı Olan Var mı?

Erkan Kalafat

29 Ağustos 2022, 10:35

Belki topluca bir yöne gidiyorsunuz. Aslında kimse oraya gitmeyi de istemiyor olabilir. Ama hiç kimse sesini çıkartmıyordur. İşte bu duruma, kendi başından geçen bir olaydan esinlenerek, Yönetim Bilimleri Profesörü Jerry B. Harvey, “Abilene Çelişkisi” demiş…

Harvey, çok sıcak bir günde, Coleman Teksas’taki anne-babasının evinin verandasında, karısı, kendi annesi ve babasıyla domino oynamaktadır. Birden baba, 86 km uzaklıktaki Abilene kasabasına yemeğe gitmelerini önerir. Jerry’nin karısı, “güzel fikir” der. Jerry, sıcaktan ve yolun uzunluğundan dolayı gitmeyi pek istemese de, ters düşmemek için “Bence de iyi olur. Acaba annem de ister mi ki?” Annesi atılır: “Tabii ki gitmek isterim, Abilene kasabasına gitmeyeli çok zaman oldu.

Yolculuk, sıcak, toz toprak içinde geçer. Çok uzun sürer. Lokantadaki yemekler de hiç iyi değildir. Toplam dört saat sonra dördü tekrar evdedirler. Anne, aslında evde kalmayı istediğini ama diğerlerinin heveslerini kırmamak için gitmeyi desteklediğini, itiraf eder. Jerry, “Asıl ben ailede itiraz eden olmak istemediğim için ‘gidelim’ dedim” der. Karısı ona döner: “Ben de seni mutlu etmek için gitmek istedim, kayınvalide, kayınpederle birlikte olalım dedim… Yoksa bu sıcakta… Deli miyim?” Babanın da Abilene kasabasına gitmeyi teklif etmesinin tek nedeni, diğerlerinin sıkılmış olduğunu düşünmesidir...

Aslında kimse gitmeyi istememiştir.

Abilene Çelişkisi, organizasyon içindeki çatışmaları değil, karar alma sürecini doğru düzgün yönetememekten ortaya çıkar. Grup içi iletişim, öyle bir şekilde bozulmuştur ki grubun üyeleri kendi tercihlerinin gruba ters olduğunu düşünüp susmayı tercih ederler. Ama aslında yanılıyorlardır.

İnsanlar neden susarlar? Neden susuyoruz?

Korkuyoruz veya oraya ait hissetmiyoruz. Düşüncemizin doğruluğundan emin değiliz, belki de başkalarının daha iyi bildiğini sanıyoruz. Savaşmak istemiyoruz. Utanıyoruz. Alışık değiliz. Başka?

Kendimizi azınlık olarak görüp, sessiz kalıyoruz. Diğer istemeyenlerle birlik olup, lüzumsuz yolculuklar yapıyoruz. Belki moral yemeklerinde topluca eğleniyormuş gibi yapıyoruz. Toplantıların çoğunda saatler harcayıp, sonuçta isteklerimize ters kararlar alabiliyoruz. “Halkımız bizi seçiyor, toplum bunu istiyor” diyenlere çanak tutuyoruz.

Yani, bile bile lades…

İtirazı olan, şimdi konuşsun…

Yabancı filmlerdeki nikâh sahnelerinde “Bu birlikteliğe itirazı olan varsa şimdi konuşsun, yoksa sonsuza dek sussun” derler ya… Seyrederken hep “Saçma” gelirdi bana, “kim pişmiş aşa su katmak ister ki” diye düşünürdüm. Aslında belki de aş henüz tam olarak pişmemiş olabilir. Ne de olsa evlilik, aile olma yolculuğu henüz başlıyordur.

Belki de sıradanlaşmış, biraz yasak savma kabilinden görünen bu soru, çok çok önemli ve yerinde bir sorudur.

Hayattaki her yolculuğun başında bir kez daha sorulması gerekir: “İtirazı olan var mı?

Eh, sorulunca da, cevap vermek gerekir!

Not: Yazı siyasi değildir…

Yorumlar (3)

Erkan Kalafat 2 Yıl Önce

Fazlı bey bir şeyi kaçırmışsınız demekki. Geçen seçimde Bursada sadece Oem ve Aem ile liste yaptık. Türkiye’de ilk defa.

mehmet altun 2 Yıl Önce

başkasının ne düşünür deyip ona göre karar vermek pisikolojik mahalli baskıdır

FAZLI KAŞ 2 Yıl Önce

Nasıl bir şey istiyoruz. Ne yapmaya çalışıyoruz. Öncüler kimler. Anladığım kadarıyla ne OEM ve ARM olarak OM''den çok farklı bir taraftayız. Onlar ile ortak olan tek yanımız ödün. OM bir oda kurmuş daha sonra bizde bizide yanınıza alın demişiz. Almışlar ama oda onların mesleğine uygun işleri yapmaktadır. Bu sebeple ait olmadığımız bir odadan farklı bizi önemsemeyen odadan ne bekliyoruz. Geçen paylaşmış olduğun bir konuyu Hasan Beyin adresine gönderdim ve dedim ki siz bizim meslekler için üyelerimiz olduğumuz halde niçin ilgilenmiyorsunuz diye sordum. Cevap bile vermedi. Hem de daha önceden hukukumuz olduğu halde. Şimdi gelelim bizim mesleklerin sorununa yukarında izah ettiğim gibi 1997 yılından beri OGM'de çeşitli görevlerde çalıştım. Tam tamına 25 yıl. Ama sonunda fakülteden almış olduğum diploma kariyerinden öteye gidemedim. OGM'ü meslek olarak tamamıyla ele geçirmişler bizleri dikey kariyerde gorevlendirmiyorlar. Dikey demek açık söyleyeyim. Işletme Şefi, İşletme müdürü, Bölge Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı Bizler hep yan dallarda hizmet kısımlarında çalışıyoruz. Bu sebeplerden dolayı Orman Mühendislerinin odası bizler için hiç bir şey yapmaz ve yapmıyacaktır. Gostermelikler hariç tabi. Seçimlerde de yönetimi alamıyacagimiza göre zaten çok duyarsız ilgisiz aman ne olursa yaparım zihniyetinde çok da meslektaşlarımız olduğuna göre size de defalarca söylediğim gibi biz sanayi koluyuz muhakkak odamızı kurmalıyız ki gelen yönetim de giden yönetimde mesleğimizin sorunları ile iştigal etsin. Yazı ile hepsini anlatamıyorum. Adamlar bizi ne oda da nede OGM'de istemiyor. Bizlere 3.Sn.muamelesi yapıyorlar. Bu 25 yılın özetini nasıl çalıştığımı bir gün görüştüğümüzde sizlere anlatırım. Birde artısı var. Kendi aramızda bile siyasi görüşü bir tarafa bırakıp tek liste bile olamıyoruz. Soruyorum. AEM ve OEM niye tek liste çıkarmıyor bu da ayrı bir mesele. Kafanızı ağrıttım. Selâmlar. Fazlı Kaş Çanakkale

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.